Kripto para piyasası büyüdükçe, dolandırıcılık yöntemleri de giderek *daha karmaşık* hale geliyor. Özellikle hızla gelişen DeFi (merkeziyetsiz finans) ekosistemi içinde dikkat çeken son dolandırıcılık türü ise ‘honeypot’ yani *bal kapanı* tuzakları. Bu yöntem, yatırımcılara işlem hacmi yüksek gibi görünen ancak gerçekte satın alınan token’ların asla satılamadığı bir sistem sunuyor.
Honeypot dolandırıcılıkları, *akıllı sözleşmelerin* karmaşıklığından ve anonimliğinden faydalanılarak tasarlanıyor. Genellikle Ethereum(ETH) ya da BNB Smart Chain (BSC) üzerinde oluşturuluyor. Yatırımcılar, söz konusu token’ları alabiliyor fakat satış yapmaya çalıştıklarında, işlemler ya sessizce başarısız oluyor ya da tamamen bloke ediliyor. Bu yapıda satın alınan varlıklar akıllı sözleşmede kalıcı şekilde kilitleniyor ve yalnızca dolandırıcının cüzdanı tarafından kontrol edilebiliyor.
Bu sistem, dışarıdan bakıldığında gerçekmiş gibi görünen bir tuzak sunuyor. Likidite, fiyat artışı ve işlemler normal görünüyor; ancak perde arkasında farklı bir mekanizma devrede. Örneğin, satış komisyonu %100 olarak belirlenebiliyor veya akıllı sözleşme içerisinde sadece belirli adreslerin satış yapmasına olanak tanıyan bir kara liste yerleştirilebiliyor. Hatta bazı örneklerde, sahte likidite havuzları kullanılarak yatırımcılar doğrudan tuzağa çekiliyor.
Son zamanlarda bu yöntemin daha da gelişmiş versiyonları ortaya çıkmış durumda. TikTok gibi sosyal medya platformlarında dolaşan bazı soğuk cüzdanlar, içinde kripto para bulunan güvenli bir araç gibi görünse de aslında dolandırıcının erişebileceği *özel anahtarları* içeriyor. Kullanıcı, fonları bu cüzdana gönderdiği anda, varlıklar anında çalınıyor. Ayrıca ileri seviye kullanıcıları hedefleyen *yüksek satış vergisi tabanlı honeypot’lar* veya doğrudan hizmet olarak sunulan ‘Honeypot-as-a-Service’ modelleri de bu çeşitliliği artırıyor.
Daha da endişe verici olan nokta, bu tür dolandırıcılıkların sadece acemi yatırımcıları değil, deneyimli teknoloji kullanıcılarını da kandırabilecek seviyeye ulaşmış olması. Etherscan veya BscScan gibi blok gezginlerinde akıllı sözleşmeler *güvenilir* gibi görünüyor. Grafiklerde gerçek işlem hareketleri varmış gibi hazırlanmış görseller sunuluyor. Ancak sözleşmenin kaynak kodunu satır satır incelemeden ya da otomatik güvenlik araçlarını kullanmadan bu tuzakları fark etmek oldukça zor.
Uzmanlar, yatırım öncesinde küçük meblağlarla satış işlemi test edilmesi gerektiğini vurguluyor. Kaynağı belirsiz cüzdanlar, sadece belirli platformlarda popülerlik kazanan ani yükselişler ya da resmî olmayan yerlerden edinilen token’lar *kesinlikle* risk teşkil ediyor. Honeypot yapıları, yatırımcıyı seçim hakkından mahrum bırakıp varlıklarına zorla el koyduğu için bir *yatırım hatası değil, açık bir dolandırıcılık* olarak değerlendirilmelidir.
DeFi’nin sunduğu özgürlük, aynı zamanda yatırımcının risk yönetimi becerisini de zorunlu kılıyor. Bilinçli teknik bilgi, dikkat, güvenilir cüzdanlar ve doğrulanmış projelere yönelme en temel koruma adımıdır. Honeypot türü dolandırıcılıklar, kuralı sadece dolandırıcının kazandığı bir sistem yaratır. Bu nedenle yapılacak en iyi hamle, yatırım öncesinde bir kez daha şüpheyle yaklaşmak ve her adımı dikkatle irdelemektir. *Yorum: Bu türden dolandırıcılıklar yatırımcıların tüm kontrolünü yok edebilir, bu yüzden temkinli olmak artık bir zorunluluk.*
Yorum 0