Son yıllarda yapay zeka(AI), sayısız kullanıcının farkında olmadan yaptığı katkılar üzerine gelişti. Sosyal medya paylaşımları, blog yazıları, forum yorumları gibi internette bıraktığımız dijital izler AI'nin öğrenme verisi haline geldi ve bugün trilyonlarca dolarlık bir endüstrinin temelini oluşturdu. Ancak bu gelişimi mümkün kılan kullanıcılar herhangi bir *ödül* almadı. *Kazançlar* birkaç büyük teknoloji şirketinde toplandı, veri sağlayan bireyler ise sistemin tamamen dışında bırakıldı.
Günümüzde veri, görünmeyen bir *emek* şekli olarak işliyor. Milyarlarca insanın yazdığı metinler, yüklediği görseller, yazdığı kod ve çevrimiçi hareketleri AI'nin gelişimi için *ham madde* haline geldi. Buna rağmen çoğu kullanıcı ne bir "teşekkür" aldı ne de bu katkısı kabul edildi. Bu durum, geçmişte göz ardı edilen sanatçıların sırtında yükselen endüstri modellerini andırıyor ama bu kez kapsam *küresel*. AI’nin yalnızca birkaç şirketin tekelinde mi kalacağı, yoksa topluca sahiplenilecek bir *ortak değer* mi olacağı kritik bir dönemeçte.
Bu adaletsizliği çözmek için "ödeme yapılabilir AI" fikri ortaya atıldı. Bu modelde, AI’yi eğiten veriler açıkça tanımlanıyor ve her kullanıldığında veri sağlayıcısına küçük ödemeler yapılıyor. Örneğin, eğitim sürecinde kullanılan bir metin ya da görsel "dijital fiş" içeriyor ve bu içerik her kullanıldığında *üreticisi* gelir elde ediyor. Bu yapı, müzik dinlenme başına telif ücreti ödenmesine ya da açık kaynak yazılımın kullanımında geliştiriciye kredi verilmesine benziyor. Dijital olması, *bedava* olması gerektiği anlamına gelmiyor *yorum*.
AI, geleneksel yazılımlar gibi sabit değil; sürekli öğrenen ve eskiyen organik bir yapı. İnsan dilini, hislerini ve yaratıcılığını içine çekerek büyüyor. Ancak bu kritik *beslenme zinciri* ekonomik sistemin dışına itilmiş durumda. Katkı sağlayanlar için bir *ödül mekanizması* bulunmuyor. Kısacası günümüzdeki AI ekosistemi, dışarıdan bedelsiz olarak beslenen bir sistem olarak çalışıyor.
‘Ödeme yapılabilir AI’ yaklaşımı, *katılımın mülkiyete dönüştüğü* bir bilgi ekonomisinin önünü açıyor. Bu modelde, AI ajanları sözleşmeler imzalayabiliyor, hizmet rezerve edebiliyor ve bağımsız biçimde ticaret yapabiliyor. Veri kümelerini, API’leri ve insan geri bildirimini kullanırken, bunlar için *bedel ödemek* zorundalar. Bu tip bir ‘makineler arası ekonomi’ (M2M) kurmak için veri geçmişini izleyebilen, ödeme alıcısını tanımlayabilen ve *adil ödemeyi* mümkün kılan altyapılar gerekiyor.
Şu an AI pazarını yalnızca birkaç dev şirket kontrol ediyor: OpenAI, Meta, Google gibi. Bu firmaların geliştirdiği modeller; eğitimden savunmaya, ekonomi stratejilerine kadar birçok alanda etkili. Hükümetler bile bu teknolojilere yetişmekte zorlanıyor. xAI’nin Telegram’a entegre edilmesi ve mesajlaşma, kimlik doğrulama, kripto para özellikleriyle birleşmesi, bu *güç birikimini* daha da artırıyor.
Bu nedenle bir tercih yapmak zorundayız: AI’nin az sayıda şirket tarafından *tekelleştirilmesini* mi kabul edeceğiz, yoksa şeffaf katkı takibi ve adil ödül mekanizmaları içeren *açık sistemleri* mi inşa edeceğiz? Bu dönüşüm, sadece hizmet şartlarını değiştirmekle olmaz. Bunun için ‘katkı hakkı’, ‘ödül hakkı’ ve ‘takdir hakkı’ gibi yeni *hak kategorileri* tanımlanmalı. Bunların işlemesi için dijital cüzdanlar, kimlik doğrulama sistemleri ve yönetişim altyapıları gibi *tam teşekküllü bir yapı* da gerekiyor. Veri artık *atık* değil, emektir.
Aynı zamanda verinin yarattığı değeri yasal olarak tanıyan bir çerçeveye de ihtiyaç var. Şu ana kadar dünya genelinde milyarlarca insan hiçbir karşılık almadan AI sistemlerini destekledi. Fakat bu böyle devam edemez. İnsanlar katkı sunduklarının farkına vardığında, doğal olarak "Ne kadar hak ediyorum?" sorusu gelecek.
Peki biz gerçekten bu katkı sahiplerine ödeme yapmaya hazır mıyız? AI, gezegenin en güçlü varlığı haline gelmek üzereyken bu *güç*, şeffaflıktan uzak özel şirketlerin elinde yoğunlaşırsa, toplum olarak elimizden kaçırdığımız bir fırsatla baş başa kalabiliriz. Şimdi, çalışmayan sistemi kabul edip daha güçlü bir *zeka tabanlı ekonomi* inşa etme zamanıdır.
Yorum 0