Open Network(TON) Vakfı’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yönelik açıkladığı *“altın vize”* programı, ülkedeki yerel düzenlemelere aykırı olduğu gerekçesiyle tartışma yarattı. TON tarafından yapılan açıklama, kripto sektöründe faaliyet gösteren projeler için düzenleyici risklerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
BAE merkezli hukuk bürosu NeosLegal’in kurucusu Irina Heaver, TON Vakfı’nın açıklamasının topluluk için iyi niyetle yapılmış olsa da, ülkenin çok katmanlı kripto düzenleme sisteminin dikkate alınmadan yayımlandığını ifade etti. BAE’de tam beş farklı düzenleyici kurum, kripto varlık hizmet sağlayıcılarını (CASP) denetliyor. Özellikle Dubai’nin sanal varlık düzenleyicisi olan VARA, pazarlama faaliyetleri ve tanıtım materyalleri konusunda son derece *katı* kurallar uyguluyor.
Heaver açıklamasında, “Her ne kadar yerel hükümet yetkililerinin desteği alınsa da, kriptoyla bağlantılı tüm teklifler federal ve yerel yasa ve düzenlemelere bütünüyle uygun şekilde tanıtılmalı” diyerek uyarıda bulundu. Ayrıca *token satışı* ve *staking* gibi CASP kapsamında değerlendirilebilecek hizmetlerde yasal denetimin önceden yapılmasının şart olduğunu vurguladı.
Tartışmalara yol açan gelişme, geçtiğimiz cumartesi günü TON Vakfı’nın duyurduğu *altın vize programı* nedeniyle yaşandı. Açıklamada, 100.000 dolar değerinde Toncoin(TON)'in üç yıl boyunca stake edilmesi ve 35.000 dolar işlem ücreti ödenmesi karşılığında 10 yıllık oturum izni sunulacağı belirtilmişti.
Ancak bu duyurudan sadece bir gün sonra, BAE bünyesindeki çeşitli düzenleyici kurumlar ortak bir açıklama yayımlayarak bu iddiaları sert bir dille yalanladı. Yapılan açıklamada, *"dijital varlık sahibi olmak BAE’de altın vize verilmesi için yeterli değildir"* denilerek kamuoyu net biçimde bilgilendirildi. Ayrıca Dubai’nin sanal varlık düzenleme kurumu VARA, TON projesini yürüten şirketin ülkede herhangi bir yetki veya lisans sahibi olmadığını belirterek düzenleme ihlali yaşanmış olabileceğini ifade etti.
TON Vakfı bu gelişmelerin ardından vize programı duyurusunu yayından kaldırdı. Yaşananlar, küresel çapta faaliyet gösteren kripto projelerinin yerel düzenlemeleri dikkate almadan tanıtım faaliyeti yürütmesinin hem *marka güvenilirliğini* hem de *hukuki güvenliğini* riske atabileceğini net şekilde gösterdi. BAE gibi düzenlemelerin çok katmanlı olduğu pazarlarda, *önceden hukuki danışmanlık alınmasının* hayati önem taşıdığı bir kez daha ortaya konmuş oldu.
Yorum 0