Japonya merkezli halka açık yatırım şirketi Metaplanet, geçtiğimiz günlerde elindeki Bitcoin(BTC) varlıklarına 797 adet daha ekledi. Şirketin toplam Bitcoin miktarı böylece 16.352'ye ulaşmış oldu. Mevcut piyasa fiyatıyla bu rakam yaklaşık 1,64 milyar dolar yani yaklaşık 2 trilyon 279 milyar Kore wonuna denk geliyor. Bu genişleme, yalnızca bir hafta önce yapılan 2.205 BTC'lik alımın hemen ardından gerçekleşti. Bu da Metaplanet’in agresif varlık artırma stratejisinin hız kazanarak devam ettiğini gösteriyor.
Metaplanet tarafından kamuoyuyla paylaşılan resmi belgelere göre, bu yeni alım yaklaşık 138 milyar Japon yeni (yaklaşık 1,287 milyar Kore wonu) karşılığında gerçekleştirildi. Şirket, Bitcoin başına ortalama 117.000 dolar (yaklaşık 162 milyon won) ödedi. Bu fiyat, BTC’nin tarihî zirve seviyesine oldukça yakın olsa da şirket, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarına değil, ‘uzun vadeli büyüme potansiyeline’ odaklandığını belirtti.
Aslen otel işletmeciliği alanında faaliyet gösteren Metaplanet, 2024 yılından itibaren Bitcoin odaklı bir hazine stratejisine yönelerek dikkat çekici bir büyüme ivmesi yakaladı. Şirketin hedefi, 2027 yılına kadar toplam 210.000 adet Bitcoin biriktirmek. Bu sayı, toplam BTC arzının yaklaşık %1’ine denk geliyor. Metaplanet’in bu hedefi, Bitcoin alanında en büyük kurumsal yatırımcı konumundaki MicroStrategy(MSTR)’ye doğrudan bir rekabet sinyali olarak değerlendiriliyor.
Şirketin operasyon sorumlusu Gerovich, Financial Times’a verdiği röportajda mevcut durumu “Bitcoin altına hücum dönemi” olarak nitelendirdi. Ayrıca, “şirket olarak kaçış hızı (escape velocity)’na ulaşmak için mümkün olan en fazla sayıda Bitcoin’i toplamamız gerekiyor” diyerek stratejilerini dile getirdi. Ona göre, bir kez eşik noktası aşıldığında, diğer rakiplerin bu seviyeye ulaşması son derece güç hale geliyor.
Metaplanet, uzun vadede elindeki Bitcoin varlıklarını teminat olarak kullanarak yüksek meblağlı finansman sağlamayı ve bu kaynaklarla operasyonel gelir üretebilecek şirketleri satın almayı planlıyor. Özellikle Japonya’da dijital bankalarla ortaklık ya da doğrudan satın alma senaryoları üzerinde çalışmalar yapılıyor. Kripto paraları teminat olarak kullanan finansal modeller şu an sınırlı olsa da, Standard Chartered ile OKX’in birlikte gerçekleştirdiği pilot program gibi örnekler kurumsal finans dünyasında bu yaklaşımın giderek yaygınlaştığını gösteriyor.
Şirket, yüksek riskli borçlanma araçları yerine, ‘öncelikli hisse senedi’ gibi daha istikrarlı yapılarla finansman sağlamayı hedefliyor. Bu yaklaşım, hisse senedi fiyatlarındaki düşüşten doğabilecek ana para kayıplarını önleyerek varlıkların kontrollü bir şekilde değerlendirileceğini ortaya koyuyor.
Bitcoin piyasasının güçlü seyrini sürdürdüğü bu günlerde Metaplanet’in hamlesi, ‘kurumsal dijital varlık stratejilerinin’ artık daha sistematik hale geldiğini kanıtlıyor. Bu gelişme, yalnızca yatırım perspektifiyle sınırlı kalmayıp, devlet ve endüstri ölçeğinde Bitcoin’in daha geniş kullanım potansiyelini test eden öncü bir örnek olarak dikkat çekiyor.
Yorum 0