Fed’in üçüncü görevi Bitcoin(BTC) için fırsat yaratabilir

Amerikan Merkez Bankası(Fed) ‘üçüncü görevi’ resmen benimserse, uzun vadeli para politikası çizgisinde önemli bir değişim yaşanabilir. Bu durum ABD doları için olumsuz bir sinyal verse de, kripto para piyasası açısından olumlu bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Şu anda Fed para politikasını ‘fiyat istikrarı’ ve ‘maksimum istihdam’ olmak üzere iki temel hedef doğrultusunda yürütüyor. Ancak Başkan Trump’ın Fed Yönetim Kurulu’na aday gösterdiği Stephen Miran, ayın başlarında yaptığı bir röportajda dikkat çekici bir noktaya değindi. Miran, Fed’in uzun süredir kullanılmayan üçüncü yasal hedefi olan ‘orta ve uzun vadeli faiz oranlarının ılımlı tutulması’ hedefine vurgu yaptı.

Bu madde Fed'in kuruluş yasasında yer alıyor, ancak onlarca yıldır pratikte göz ardı ediliyordu. Fakat Trump cephesi, bu yasal dayanağı daha ‘aktif hazine tahvil müdahalesi’ yönünde değerlendirmeye açık sinyaller veriyor. Bloomberg’in haberine göre Trump ekibi, getiri eğrisi kontrolü, ‘genişletilmiş parasal genişleme’ ve ‘likidite sağlama adımları’nı bu maddeye dayandırarak meşrulaştırabilir.

Eğer faiz oranları yapay biçimde aşağı çekilirse ya da para arzı genişletilirse, bu ABD doları üzerinde ek ‘enflasyon baskısı’ oluşturabilir. Buna karşılık, ‘değer saklama aracı’ olarak öne çıkan Bitcoin(BTC) gibi kripto paralar daha cazip hale gelebilir. Kısa vadede piyasalarda oynaklık yaşanması mümkün olsa da, uzun vadede kripto varlıklara olan talebin artabileceği belirtiliyor.

Bazı yorumlara göre, Trump Fed’in temel yaklaşımını bu yönde değiştirerek, siyasi otoritenin finansal piyasalar üzerindeki etkisini daha fazla artırmaya çalışıyor. Bu da Fed’in tarafsızlık ve bağımsızlık prensiplerinin zedelenebileceği endişelerine yol açıyor.

Sonuç olarak, bu gelişme yalnızca bir politika değişikliği değil, aynı zamanda ‘genel finansal düzenin paradigma kayması’ anlamına geliyor olabilir. Yatırımcılar, Trump’ın ekonomi politikaları ve Fed’e ilişkin atamalarını yakından izlemeli. Kripto para piyasası ise böyle bir geçiş sürecinde yeniden ‘alternatif finansal sistem’ olarak konum kazanıyor.