Singapur merkezli DBS Bank ile küresel varlık yönetimi devi Franklin Templeton, Ripple(XRP) ile iş birliğine giderek blokzincir odaklı yeni bir finansal çözüm sunmaya hazırlanıyor. Bu stratejik ortaklık kapsamında Ripple’ın stabil kripto parası RLUSD ile gerçekleştirilecek işlem ve kredi uygulamaları, geleneksel varlıklar ile dijital ağlar arasındaki çizgileri bulanıklaştıran önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Ortaklığın merkezinde, RLUSD kullanılarak yapılacak ‘tokenlaştırılmış para piyasası fonu’ alım-satımları ve ‘repo’ (geri alma taahhütlü menkul kıymet) piyasasına giriş yer alıyor. Yatırımcılar artık RLUSD aracılığıyla Franklin Templeton’ın Singapur merkezli token fonu ‘sgBENJI’yi XRP Ledger üzerinde alıp satabilecek. Ayrıca DBS’nin dijital varlık borsası üzerinden likiditeye erişerek ek getiri elde etme şansı bulacaklar. Ripple, bu projeyi “zincir üstü finans altyapısının inşasında yeni bir kilometre taşı” olarak nitelendiriyor.
Ripple Başkanı Monica Long, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, tokenlaştırılmış varlıkların gerçek dünyadaki finansal sorunları çözebilmesi için ‘likit ikinci piyasa’ ve ‘teminat kullanımı gibi gerçek kullanım alanları’nın gerekli olduğunu vurguladı. Long, bu yeni projenin her iki kriteri de karşıladığını belirterek, Ripple, DBS ve Franklin Templeton'ın bu hedef için ortak çalıştığını ifade etti.
Ripple’ın stabil kripto para stratejisini yöneten Jack McDonald ise bu iş birliğini “tokenlaştırılmış para piyasası fonlarıyla yapılan ilk repo işlemi” olarak yorumladı. McDonald, bu açılımla yeni bir pazarın başladığına dikkat çekti. Küresel repo piyasasının hacmi onlarca trilyon dolar seviyesindeyken, yalnızca ABD'de 2024 yılı boyunca repo işlem hacminin yaklaşık 12 trilyon dolara (yaklaşık 1 kentilyon 6680 trilyon won) ulaştığı belirtiliyor.
Öte yandan Monica Long, ABD’deki düzenleyici ortamda yaşanan değişimlere de değindi. Daha önce belirsiz düzenlemelerin inovasyonu engellediğini söyleyen Long, artık beklemeye gerek olmadığını savundu. Özellikle ‘Genius Act’, ‘Clarity Act’ ve ‘Responsible Financial Innovation Act’ gibi iki partili yasa tekliflerini örnek göstererek, ABD’nin blokzincir inovasyonunda liderlik şansı yakaladığını ileri sürdü.
Bu stratejik iş birliği, Ripple’ın RLUSD etrafında şekillendirdiği hem düzenlemeyi hem de teknolojiyi kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil ediyor. Dijital finansal varlıkların somutlaşma yolundaki bu adım, küresel finans dünyası için yeni bir model olabilir.
Yorum 0