Kripto altyapısı ve yatırım şirketi MEXC Ventures, yayımladığı son raporda *stablecoin* göstergelerinin piyasadaki yönü tahmin etmede en önde gelen araç haline geldiğini öne sürdü. Yüzeyde yalnızca 1 dolar değerini koruyan token’lar gibi görünse de, bu varlıklardaki *giriş-çıkış*, *işlem hacmi* ve *fonlama oranı* gibi veriler şu anda Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) fiyatlarının hareketlerini açıklamada ve öngörmede *temel sinyal* olarak değerlendiriliyor.
2025 itibarıyla Bitcoin’in 110-120 bin dolar aralığında, Ethereum’un ise yaklaşık 5.000 dolarda dalgalı bir seyir izlediği bu dönemde, *stablecoin* akışı piyasanın likiditesi ve yatırımcı psikolojisini gösteren *önemli bir ölçüm aracı* haline gelmiş durumda. Özellikle USDT, USDC ve PYUSD gibi başlıca *stablecoin* türlerinin net giriş ve çıkışları, alım ya da satım eğilimlerini *önceden* yansıtıyor. Örneğin 2025 Şubat’ında yaklaşık 4,2 milyar dolarlık *stablecoin* borsalara aktıktan sonra Bitcoin 116 bin dolara kadar yükselmiş; Mart ayı sonunda ise bu fonların çıkmasıyla piyasa genel bir *düzeltme* yaşamıştı. Bu gelişmeler, yalnızca korelasyon değil, aynı zamanda *doğrudan sermaye hareketini yansıtan sinyaller* olarak ele alınıyor.
MEXC Ventures’ın araştırması ayrıca *stablecoin’lerin* günlük işlem hacminin piyasa katılım gücünü gösteren *kritik bir veri* olduğunu belirtiyor. Nitekim USDT’nin günlük işlem hacmi sıklıkla 50 milyar doları aşıyor ve zaman zaman Bitcoin’inkini geride bırakıyor. Öte yandan USDC, 2023’te yaşanan bankacılık krizinden sonra kurumsal düzeyde güven kazanarak daha fazla benimsenmeye başlamış durumda. PayPal’ın PYUSD’si de ödeme ve transfer uygulamalarında yeni bir talep yaratıyor. Bu hacim artışı, piyasada *yüksek likidite* olduğu kadar, güçlü bir arbitraj ya da kaldıraçlı işlem faaliyeti bulunduğuna da işaret ediyor.
*Fonlama oranı* da yatırımcıların dikkatle izlediği başka bir gösterge olarak öne çıkıyor. Fonlama oranı, sürekli vadeli işlemlerde long veya short pozisyonda kimin ödeme yaptığına göre belirlenen bir oran ve piyasadaki duyarlılığın yönünü dolaylı olarak ortaya koyuyor. Örneğin 2025 Nisan’ında fonlama oranı keskin biçimde pozitif tarafa yükseldiğinde, *stablecoin* girişleriyle birlikte Bitcoin’in fiyatı birkaç gün içinde %12 arttı. Ancak fonlama oranlarındaki yüksek artış, aynı zamanda piyasanın *aşırı ısındığı* ve *likidasyon riskinin* arttığı anlamına da gelebileceği için dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor.
Trader’lar şu anda *stablecoin göstergelerini* farklı şekillerde yorumluyor. Örneğin borsalara yönelik fon girişleri, bir *alım sinyali* olarak değerlendirilip önceden pozisyon alınmasına neden olabiliyor. Tersine, büyük çaplı fon çıkışları *riskten kaçış* göstergesi olarak görülüyor. Özellikle fon girişleriyle fonlama oranlarının birlikte yükselmesi, çoğu zaman *kısa vadeli yükseliş beklentisini* güçlendirdiği için pozisyonlar daha agresif şekilde güncelleniyor. Bu tarz veri analizleri, sadece kısa vadeli al-sat yapan yatırımcılar için değil, *girişim sermayesi fonları* ve *kurumsal yatırımcılar* için de strateji geliştirmede önemli bir rehber sağlıyor.
Araştırmada belirtilenlere göre, bu tür bilgiler yalnızca bireysel yatırımcı açısından değil, piyasayı şekillendiren tüm aktörler için *kilit veri kümeleri* olarak değerlendiriliyor. ETF yöneticileri, *stablecoin* girişlerini analiz ederek potansiyel talebi öngörmeye çalışıyor. Regülasyon kurumları ise bunları finansal istikrar ölçütü ve *risk tespit aracı* olarak kullanıyor. Kripto borsaları *likidite göstergeleri* tasarlarken, altyapı geliştiricileri ise işlem hacimlerinden yola çıkarak ödeme ve transfer çözümlerine yönelik genişleme planlarını oluşturuyor.
Öte yandan MEXC Ventures, geleceğe yönelik olarak hem iyimser hem de dikkatli bir tablo çiziyor. *Stablecoin* kullanım alanlarının giderek *dijital ödeme altyapısı* düzeyine yaklaştığını ve 2030 yılına gelindiğinde Visa ya da Mastercard gibi devleri işlem hacminde geçebileceğini öngörüyor. Ancak Avrupa’nın MiCA düzenlemesi gibi küresel regülasyonlar, ABD’deki yasal boşluklar ve rekabetin yoğunluğu halen ekosistemin önünde birer *engel* olarak duruyor. Özellikle fon hareketlerini takip eden teknolojilerin, yapay zeka ve Katman 2(L2) çözümleriyle birleşmesi sayesinde analizler gün geçtikçe daha hassas hale geliyor. Bu da ticaret stratejisi oluştururken *veri okuma becerilerinin* giderek daha fazla önem kazanacağı anlamına geliyor.
Sonuç olarak *stablecoin’ler*, kripto para piyasasında yalnızca fiyat sabitleyici rol üstlenmiyor; aynı zamanda fon hareketlerinden işlem hacmine, fonlama oranından piyasa duyarlılığına kadar birçok alanda *kapsamlı bir gösterge işlevi* görüyorlar. Borsalara giriş-çıkışları ve fonlama hareketlerini birlikte yorumlamak, daha sağlıklı piyasa tahminleri yapılmasına olanak tanıyor. Kısa vadede oynaklık fırsatlarını değerlendirme açısından avantaj sağlarken, uzun vadede kurumsal yatırım ve regülasyon stratejilerinin temelini de oluşturuyor.
Yorum 0