Bitcoin(BTC) piyasası yeni bir döneme giriyor. MEXC Ventures tarafından yayımlanan son rapora göre, bu yükseliş sezonu bireysel yatırımcılar ya da memecoin’ler yerine artık ‘kurumsal yatırımcıların’ sermayesiyle şekilleniyor. Özellikle BlackRock’ın Bitcoin spot borsa yatırım fonu (ETF) olan iShares Bitcoin Trust(IBIT), bu yapısal değişimin kalbinde yer alıyor ve piyasa paradigmasını yeniden tanımlıyor.
IBIT, 2024 Ocak’ında BlackRock tarafından başlatılan ve bireylerin doğrudan Bitcoin tutmadan, düzenlenmiş bir finansal yapı içinde bu varlığa erişmesini sağlayan önemli bir yatırım ürünü. 2025 Ekim ayı itibarıyla fonun toplam net varlığı yaklaşık 96,17 milyar dolar seviyesinde ve fon bünyesinde tutulan Bitcoin sayısı 700 binin üzerinde. MEXC Ventures, ETF’lerin bu yapısıyla piyasadan gerçek Bitcoin’leri çekerek arz sıkıntısı oluşturduğunu ve fiyat artışında doğrudan rol oynadığını belirtiyor.
IBIT, yalnızca 374 gün içinde 80 milyar dolarlık varlık büyüklüğüne ulaşarak ETF tarihindeki en hızlı büyüyen fon unvanını aldı. 6 Ekim 2025’te, IBIT’e yönelen net giriş 970 milyon doları buldu. Bu rakam, ABD’deki tüm spot Bitcoin ETF’lerine gelen toplam günlük girişin büyük bölümünü temsil ediyor.
Kurumsal yatırımcıların IBIT’e yoğun ilgi göstermesinin arkasında birkaç makroekonomik neden bulunuyor. İlk olarak, IBIT net düzenleyici çerçeveleri sunarak geleneksel finans kurumlarının kripto paralara yönelik muhasebe ve denetim risklerini azaltıyor. İkincisi, belirsiz para politikaları ve enflasyon ortamında Bitcoin, bir ‘dijital altın’ olarak riskleri çeşitlendirme ve korunmayla ilgili çözümler sunuyor. Ayrıca fonun hızla büyüyen yapısı, yatırımcılar arasında ‘fırsatı kaçırma korkusunu’ (FOMO) tetikliyor ve sınırlı arzla birleşince yukarı yönlü kısır bir döngü oluşturuyor.
Bu gelişmeler, Bitcoin’in piyasa yapısını da gözle görülür biçimde etkiliyor. IBIT’e olan kurumsal girişler fiyatı 125 bin doların üzerine çıkararak, Bitcoin’in piyasa değerinin Amazon’u geride bırakmasına neden oldu. Bu değer akışı, daha sonra altcoin piyasasına yönelerek senkronize bir boğa döngüsü başlattı. Ancak IBIT ve benzeri büyük ETF’lerin dolaşımdaki Bitcoin’in önemli bir bölümünü kontrol etmesi, ‘merkezsizleşme’ idealine yönelik yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Likidite açısından bakıldığında, IBIT artık küresel ETF’ler arasında en yüksek işlem hacmine sahip ürünlerden biri. Bu durum onu, fiyat oluşumu ve piyasa yönlendirmelerinde doğrudan etkili hale getiriyor. Kişisel yatırımcı ile kurumsal yatırımcı davranışları arasındaki fark da giderek belirginleşmiş durumda. Kurumlar IBIT aracılığıyla ‘sessizce ve sürekli’ alım yaparken, bireyler kısa vadeli fiyat dalgalanmalarına daha hassas tepki gösteriyor.
Öte yandan MEXC Ventures, IBIT’in hızlı yükselişindeki bazı ‘risk unsurlarına’ da dikkat çekiyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) tarafındaki politika değişiklikleri ya da yeni düzenlemeler, büyük çaplı sermaye çıkışına yol açabilir. Ayrıca aynı ürüne aşırı derecede yüklenme, sistemsel riskleri artırıyor. ETF’nin fiyat ile Bitcoin arasındaki potansiyel sapmalar, yeni rakip ETF’lerin devreye girmesi veya aşırı alım atmosferi de orta-uzun vadeli belirsizlikleri artırabilir.
Kurumsal odaklı bu yapısal değişim, bireysel yatırımcılar açısından da önemli çıkarımlar barındırıyor. Stratejik olarak Bitcoin yükselişlerinin hedge edilmesi, erken safhadaki altcoin projelerinde fırsat avı yapılması, aşırı kaldıraçtan kaçınılması, IBIT’in günlük giriş verilerinin takip edilmesi ve düzenleyici haberlerin yakından izlenmesi gerekiyor. Bu yaklaşım, alım-satım kararlarında duygusallıktan çıkıp ‘veriye dayalı ve risk kontrollü’ stratejiye yönelmeyi öne çıkarıyor.
Sonuç olarak IBIT’in 100 milyar dolara yaklaşan büyüklüğü, Bitcoin yatırım anlatısında köklü bir dönüşümü temsil ediyor. Artık kurumlar piyasa dışından izleyen değil, doğrudan piyasa yönünü tayin eden aktör konumunda. Yatırımcılar ise bu sermaye akışlarını iyi analiz ederek, sonraki kazanç fırsatlarını yakalayabilir konuma geçiyor.
Yorum 0