Ethereum(ETH) ekosisteminde çatlak büyüyor: Polygon(MATIC) ve çekirdek ekipten sert eleştiriler

Ethereum(ETH) ekosisteminde kritik roller üstlenen isimler arasındaki gerilim giderek artıyor. Son olarak Polygon(MATIC) kurucu ortağı Sandeep Nailwal, kamuoyuna açık şekilde memnuniyetsizliğini dile getirdi. Ancak bu çıkışa karşılık Ethereum kurucusu Vitalik Buterin beklenenden daha yapıcı bir tavır sergileyerek ortamı yatıştırmaya çalıştı. Buterin, Nailwal ve Polygon’un katkılarını överken, Ethereum’un en büyük ‘güçlerinden biri’ olarak Katman 2 (L2) genişlemesindeki başarıya dikkat çekti.

Nailwal, topluluğa olan bağlılığını koruduğunu belirtse de Ethereum ekosistemi içinde ciddi ‘hayal kırıklığı’ yaşadığını ifade etti. Özellikle Polygon’un L1 mi yoksa L2 mi olduğu konusundaki kafa karışıklığı ve toplulukla yaşanan iletişim sıkıntılarını gündeme taşıdı. Projenin resmi olarak L1 statüsüne alınmaması yönündeki eleştiriler ve buna paralel olarak yaşanan iç baskılar ‘tam anlamıyla bir karmaşa’ olarak tanımlandı. Buna rağmen Nailwal, Buterin’e olan ‘saygısını’ koruduğunu vurguladı ve projenin yönü konusunda derin düşündüğünü belirtti.

Bunun üzerine Buterin, sosyal medya üzerinden doğrudan Nailwal ve Polygon’un teknik katkılarına işaret etti. Polygon’un “basit finansal uygulamaların ötesinde” bir değer taşıdığını söyleyen Buterin, projeyi Ethereum protokolünün gelişimine ‘önemli katkılar sağlayan’ yapılar arasında konumlandırdı. Bu açıklamalar, özellikle Ethereum Vakfı içinde bazı iç çatışmaların su yüzüne çıktığı bir dönemde gelmesiyle dikkat çekti.

Tartışmaların alevlenmesine neden olan başka bir isim de Ethereum çekirdek geliştiricisi Péter Szilágyi oldu. Szilágyi, 5 Mayıs’ta Ethereum Vakfı’na gönderdiği gizli mektubu kısa süre önce kamuoyuyla paylaşarak kuruma yönelik eleştirilerini net şekilde ortaya koydu. Geliştirici, vakıf içerisinde oluştuğunu iddia ettiği bir ‘elit zümre’, şeffaf olmayan yönetişim yapısı ve ‘kilit katkı sağlayan’ kişilere verilen yetersiz ödüllendirme modellerine dikkat çekti. Szilágyi, uzun yıllardır Ethereum için çalışmasına rağmen, kamu imajı ile gerçek sorumluluğu arasında ciddi bir ‘rol çatışması’ yaşadığını söyledi.

Ayrıca düşük ücretlendirme politikalarının ekipten ayrılmaları tetiklediğini ve bu durumun ağın yönetiminde belirli azınlıkların ‘aşırı güç’ elde etmesine neden olduğunu belirtti. “Sadakatim sürüyor ama artık geleceğe dair bir beklentim yok” diyerek Ethereum ile olan bağlarının sarsıldığını açıkça ifade etti. Aynı zamanda Geth geliştirme ekibinin ekosistem içinde bir tür ‘sorun’ olarak görüldüğünü ve içeriden dışlanma algısının yaygınlaştığını da sözlerine ekledi.

Yaşanan bu içsel çatlağa rağmen Buterin, kamusal alanda iş birliği ve teknolojik gelişim konularının öncelikli tutulması gerektiğini savunuyor. Ancak bu süreç, Ethereum topluluğunun içinde yıllardır biriken ‘yapısal sorunlar’ ve ‘psikolojik yıpranmanın’ artık göz ardı edilemeyecek bir seviyeye ulaştığını gözler önüne seriyor. Uzun soluklu katkı sağlayan isimlerin tepkileri ve dış paydaşların pozisyon almaya başlaması, önümüzdeki dönemde Ethereum’da yönetişim reformlarının daha merkezi bir tartışma konusu haline gelmesini kaçınılmaz kılıyor.