Tokenizasyon devrimi: Finans sektörü blokzincire taşınıyor

Gerçek dünya varlıklarının blokzincir sistemine entegre edilmesi, yani *tokenizasyon*, geleneksel finans sektöründe büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Kripto para ödeme şirketi MoonPay'in yöneticilerinden Keith Grossman, dijital teknolojinin daha önce gazetecilik ya da müzik gibi medya endüstrilerini dönüştürdüğü gibi, varlıkların tokenizasyonunun da finans sektörünü *daha hızlı* bir şekilde yeniden şekillendireceğini belirtiyor.

Grossman bu süreci, sektörleri değişime zorlayan bir ‘evrimleşme süreci’ olarak tanımlarken, blokzincire dayalı gerçek dünya varlıklarının dijitalleştirilmesinin (RWA) artık sadece bir fikir olmaktan çok öte olduğunu ifade ediyor. Çünkü dünya çapında büyük finans kurumları, bu konsepti artık deneme değil, uygulama aşamasına taşımış durumda.

Örneğin, varlık yönetim devi BlackRock tokenize edilmiş fonlar sunarken, Franklin Templeton kamuya açık bir blokzincir üzerinde para piyasası fonlarını yönetiyor. Citibank, Bank of America ve JPMorgan gibi önde gelen küresel bankalar ise zincir üstü mutabakat çözümleri, varlıkların anlık transferi ve tokenleştirilmiş mevduatları test etmeye başladı. RWA.XYZ tarafından paylaşılan verilere göre, sabit kurlar (stablecoin) hariç bırakıldığında RWA piyasasının toplam değeri yaklaşık 19 milyar dolar seviyesinde. Bu trend, birçok uzman tarafından geleneksel finans için bir *hayatta kalma hamlesi* olarak görülüyor.

Grossman’a göre, 1990’lardan 2000’lerin başına kadar olan dönemde dijitalleşme medya sektörünü bitirmedi, aksine dönüştürdü. Aynı şekilde, finans sektöründe de bu gelişmelere *öncülük edenler* ayakta kalırken, sadece izleyenler geride kalacak. Ona göre, bu dönüşüm karşısında direnç gösteren kurumlar hızla piyasadan silinecek çünkü blokzincir temelli yeni finans alt yapısı artık ‘kaçınılmaz bir gerçek’.

Tokenizasyonun getirdiği en büyük avantajlardan biri de ‘24 saat işlem yapılabilmesi’. RWA yapısı sayesinde aracı kurumlar ortadan kaldırılarak komisyon maliyetleri azaltılıyor. Ayrıca transfer süresi günlerden dakikalara inebiliyor. Bu sayede yatırım piyasaları *küresel ölçekte* gerçek zamanlı olarak yönetilebilir hale geliyor. Bu gelişmelerin ardından, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu(CFTC), geçtiğimiz Eylül ayında, sermaye piyasalarının 24 saat açık hale gelmesi için yasal çerçeve oluşturma çalışmalarına başladı. Bu, tüm finans dünyasının ‘sürekli açık’ bir yapıya kavuşmasının ilk adımı olarak görülüyor.

ABD’nin merkezi takas ve saklama kurumu DTCC de tokenizasyon hamlesine aktif olarak katılıyor. 2024 itibarıyla 3,7 katrilyon dolarlık işlem hacmini yöneten DTCC, kısa süre önce SEC’den *tokenleştirilmiş ürünleri* piyasaya sürmek için onay aldı. Kurum, 2026’nın ikinci yarısından itibaren ABD Hazine tahvilleri ve borsa endeksleri gibi temel varlıkları tokenleştirilmiş şekilde sunmayı planlıyor.

Şu anda Ethereum(ETH) ağı, tüm tokenleştirilmiş RWA işlemlerinin büyük kısmının gerçekleştiği ana platform konumunda. Blokzincir teknolojisi zamanla fiziksel varlıkların altyapısı haline geldikçe, geleneksel finans sektörü yepyeni bir döneme adım atıyor.