Kripto para piyasası genellikle bir ‘lunapark treni’ne benzetilir. Çünkü bazı günlerde fiyatlar hızla yükselirken, ertesi gün keskin düşüşler yaşanabilir. Yatırımcılar için şu an piyasanın bir *yükseliş dönemi* mi yoksa *düşüş dönemi* mi olduğunu anlayabilmek, yatırım stratejisinin yarısını oluşturur. Eğer piyasa eğilimi doğru okunamazsa, yükseliş sırasında önemli fırsatlar kaçırılabilir veya düşüş döneminde panikle yapılan hatalar kayıpları artırabilir.
Yükseliş dönemi yani *boğa piyasası*, fiyatların uzun vadeli yukarı yönlü hareket ettiği zamanları ifade eder. Örneğin, Bitcoin(BTC) fiyatı 2020 yılının sonlarından 2021 yılı başlarına kadar yaklaşık 10.000 dolardan 69.000 dolara kadar yükseldiği dönem güçlü bir boğa piyasasıydı. Tesla(TSLA) gibi büyük şirketler Bitcoin satın alarak piyasaya olan güvenlerini açıkça gösterdi. Yatırımcılar arasında “bu fırsat kaçmaz” havası hâkimdi. Hatta Dogecoin(DOGE) gibi şaka temalı paralar bile ciddi topluluk desteğiyle hızlı yükselişler yaşadı. Bu dönemde yatırımcı duyarlılığı genellikle *iyimser*, proje sayısı artışta ve piyasa heyecan içindeydi.
Buna karşılık düşüş dönemleri yani *ayı piyasası*, fiyatların sürekli gerilediği ve yatırımcı duyarlılığının kötüleştiği zamanlardır. En yakın örnek 2022 yılıydı. O yıl Bitcoin 69.000 dolardan 20.000 doların altına kadar gerilerken, Terra(LUNA) gibi büyük projeler çöktü ve FTX gibi borsaların iflasları krizi derinleştirdi. Bu dönemde piyasadaki enerji azaldı, geliştiriciler ve yatırımcılar beklemeye geçerken, *korku* ve *şüphecilik* ortamı hâkimi oldu. Sermaye girişi de belirgin şekilde duraksadı.
Fiyat hareketlerinin yanı sıra, piyasa eğilimi tespitinde dikkate alınması gereken bazı *temel göstergeler* var. Bunların başında ‘*işlem hacmi*’ gelir. Bir fiyat artışının kalıcı olabilmesi için işlem hacminin de birlikte artması beklenir. Örneğin 2021 başında Dogecoin’in 0,45 dolara kadar tırmandığı günlerde günlük işlem hacmi 70 milyar doları (yaklaşık 95,9 trilyon won) aşmıştı. Öte yandan, düşüş dönemlerinde işlem hacimleri azalır ve fiyatın yükselmesi için gerekli destek oluşmaz.
Yatırımcı davranışlarını takip etmek isteyenler için ‘*Kripto Korku ve Açgözlülük Endeksi*’ de faydalı olabilir. Bu endeks, sosyal medya hareketliliği, arama motoru eğilimleri ve oynaklık gibi verilerle yatırımcıların hangi düzeyde *korku* ya da *açgözlülük* yaşadığını sayısallaştırır. Aşırı açgözlülük genellikle zirveyi, aşırı korku ise dip seviyeleri işaret edebilir.
Bununla birlikte *makroekonomik koşullar* da kripto piyasası üzerinde büyük etkiye sahiptir. Düşük faiz ortamı ve bol likidite, dijital varlıklara duyulan ilgiyi artırırken; yüksek faiz ve sıkı para politikaları riskli varlıklardan kaçışı hızlandırır. 2022 yılında ABD Merkez Bankası’nın faiz artırım süreci, kripto piyasasında yaşanan baskının temel nedenlerinden biri olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak, piyasa ister *boğa* ister *ayı* döneminde olsun, bu akışı fark etmek ve stratejiyi buna göre uyarlamak hayati önemdedir. Sadece fiyat grafiklerine değil, yatırımcı psikolojisine, işlem verilerine ve küresel ekonomik göstergelere de bütüncül şekilde odaklanmak gerekir. Kripto piyasası aynı zamanda bir *duygu arenası* olduğu için, başarı genellikle soğukkanlılık ve sağduyu ile mümkün olur.
Yorum 0