2009’da ilk blokun oluşturulmasından bu yana 16 yıl geçti ve artık Bitcoin(BTC), sadece özgürlükçü teknoloji meraklılarının deneyi ya da anti-sistem bir sembol olmaktan çıktı. 2025 itibarıyla Bitcoin, siyaset dünyasının merkezine ve kurumsal finans yapılarının kalbine, yani Wall Street’e giderek daha fazla entegre oluyor.
Bu eğilim, geçtiğimiz günlerde ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen ‘Bitcoin 2025’ konferansında açıkça görüldü. Etkinlik, Bitcoin’in saf merkeziyetsiz bir teknoloji olarak ele alındığı dönemlerden oldukça farklı, daha fazla kurumsallaşmış ve ticari bir havaya bürünmüştü. CoinDesk muhabirlerinin aktardıklarına göre, Bitcoin’i tanımlayan ana unsur artık teknoloji değil, giderek artan şekilde siyaset ve kurumsal etki haline geliyor.
Cointelegraph yazarı Gareth Jenkinson ise bu hafta yayımlanan
Gerçekten de Başkan Trump’ın son dönemde açıkça ‘kripto dostu’ bir duruş sergilemesi, Bitcoin’in siyasal ağırlığını daha da artırdı. Cumhuriyetçi Parti içinde Trump'ın kripto para yanlısı politikalarıyla genç seçmenleri etkilemesi yönündeki beklentiler artıyor. Öte yandan bazı uzmanlar, kurumsallaşan Bitcoin’in çekirdeğinde yer alan merkeziyetsiz felsefeyi kaybettiği endişesini dile getiriyor.
Tüm bu gelişmeler Bitcoin’in sadece teknoloji meraklılarının ilgi alanı olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Artık Bitcoin, büyük devletlerin düzenleyici yaklaşımlarından siyasal ajandalara ve küresel finansın yönüne kadar birçok dinamiği etkileyen bir varlık. Fiyatının ne yönde ilerleyeceğinden bağımsız olarak, Bitcoin’den konuşurken artık “siyaset” ve “kurumsal sermaye” kavramlarını es geçmek mümkün değil.
Yorum 0