Ethereum Vakfı'ndan DeFi Ekosistemine 1,2 Milyon Dolarlık Destek

Ethereum Vakfı, merkeziyetsiz finans(DeFi) protokollerine 1,2 milyon dolar değerinde Ethereum(ETH) tahsis etti. Bu adım, vakfın elindeki ETH'leri satmasıyla ilgili toplulukta oluşan endişeleri gidermeye yönelik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

13 Şubat'ta Ethereum Vakfı'nın çoklu imza adresi, Aave(AAVE) protokolüne 30.800 ETH, Spark(Spark) platformuna 10.000 ETH ve Compound(Compound) ağına 4.200 ETH yatırdı. O dönemde ETH'nin fiyatı yaklaşık 2.600 dolardı ve toplam 45.000 ETH'nin değeri 1,2 milyon dolara ulaşıyordu.

Aave'nin kurucusu Stani Kulechov, bu desteği "vakfın DeFi ekosistemine yaptığı en büyük katkı" olarak değerlendirerek olumlu bir yorum yaptı. Kulechov, "DeFi kazanacak" diyerek Ethereum Vakfı'nın sağladığı likiditenin ekosistemin büyümesine katkı sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan, Ethereum Vakfı son dönemde ETH satışlarıyla operasyonel fon sağlaması nedeniyle eleştiriliyordu. Bu nedenle, doğrudan satış yerine DeFi protokollerini kullanarak ekosistemi destekleme yolunu tercih ettiği düşünülüyor.

Bu gelişmelerin yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası(Fed) yöneticisi Christopher Waller, bankaların stablecoin ihraç edebilmesini sağlayacak bir düzenleyici çerçeveye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. 12 Şubat'ta San Francisco’da düzenlenen bir konferansta konuşan Waller, stablecoin'lerin perakende ödemeler ve uluslararası para transferleri için kritik bir yenilik sunduğunu ifade etti.

Waller, ABD'deki düzenleyici yapının stablecoin’lerin risklerini açık bir şekilde ele alacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yalnızca bankaların değil, bankacılık dışı kuruluşların da stablecoin ihraç edebilmesi gerektiğini belirtti. Bununla birlikte, eyaletler ve federal hükümet arasındaki düzenleyici farklılıklar ile uluslararası regülasyonların uyumsuzluğunun hala büyük bir zorluk teşkil ettiğini ekledi.

Kripto para piyasası, bu açıklamalar doğrultusunda ABD’de stablecoin düzenlemelerinin hız kazanabileceği ihtimaline odaklanmış durumda.

Diğer taraftan, kripto madencilik hizmeti sağlayıcısı HashFlare’in kurucu ortakları, ABD'de dolandırıcılık suçlamalarını kabul etti.

Sergei Potapenko ve Ivan Turogin, 12 Şubat'ta Washington Batı Bölge Mahkemesi'nde görülen davada, telekomünikasyon dolandırıcılığı suçlamalarını itiraf etti.

İkili, 2015 ile 2019 yılları arasında HashFlare’i işletirken 550 milyon dolar değerinde yatırımcı fonunu zimmetine geçirdi. Ayrıca, 2017 yılında 'Polybius' adlı bir dijital banka kuracaklarını söyleyerek 25 milyon dolarlık ek fon topladılar; ancak bu banka hiçbir zaman faaliyete geçmedi.

Her iki kurucu ortak, 2022 yılında yetkililer tarafından dondurulan varlıklarını devlete iade etmeyi kabul etti ve zarar gören yatırımcılara geri ödeme yapmak için yetkililerle iş birliği yapacaklarını açıkladı. HashFlare, 2015 ile 2022 arasında yatırımcılara toplamda 350 milyon dolar değerinde kripto para geri ödemesi yaptığını belirtti.

Bu olay, merkezi madencilik hizmetlerine duyulan güvenin yeniden sorgulanmasına yol açmış durumda.