Bitcoin(BTC), bu hafta belirgin bir yön bulmakta zorlanırken *yatay seyrediyor*. Ancak küresel para arzındaki hareketliliğe bağlı olarak yeniden *yukarı yönlü bir ivme* kazanabileceğine dair beklentiler de gündemde. Fidelity’nin küresel makro strateji direktörü Jurrien Timmer, küresel M2 para arzının yıllık bazda %8,5 oranında arttığını, jeopolitik gerilimlerin ise altın fiyatlarını yukarı çekebileceğini ifade etti. Ancak Timmer, Bitcoin’in *yüksek dalgalanma* göstermeye devam ettiğini ve bu nedenle altınla aynı yönde hareket etmesinin beklenemeyeceğini belirtti.
Bazı analistler, Bitcoin’in hâlâ riskli varlık gibi işlem gördüğüne dikkat çekiyor. Bu durum, Bitcoin’in “*dijital altın*” olarak kabul edilmesiyle ilgili mevcut anlatıyla çelişiyor. Güvenli liman olan altının aksine, Bitcoin’in fiyatı finans piyasalarındaki *risk iştahına* göre ciddi dalgalanmalar yaşayabiliyor. Bu özelliği, Başkan Trump çevresindeki siyasi belirsizlikler ve küresel gerginlik ortamında Bitcoin’in bir *sığınak varlık* yerine *spekülatif yatırım* aracına dönüşmesine neden oluyor.
ABD Merkez Bankası(Fed) temmuz ayında faiz indirimi yaparsa, bu gelişmenin Bitcoin için kısa vadeli bir *pozitif tetikleyici* olabileceği değerlendiriliyor. Ancak tarihsel veriler, üçüncü çeyrekte Bitcoin’in ortalama getirilerinin zayıfladığını gösteriyor. Özellikle haziran-eylül döneminde Bitcoin’in *medyan getirisi yalnızca %1* seviyesinde kalıyor. Bu da yaz aylarının genellikle durağan geçmesine neden olan alışılmış piyasa eğilimlerini yansıtıyor.
Altından farklı olarak Bitcoin’in makroekonomik gelişmelere karşı *yüksek hassasiyet* taşıdığı aktarılıyor. Dolayısıyla artan küresel likidite her zaman doğrudan yükselişe neden olmuyor; bunun yerine yatırım psikolojisi ve varlık dağılım stratejilerine bağlı olarak farklı sonuçlar doğurabiliyor. Uzmanlar, Bitcoin’in altından daha fazla “*duyarlı ve esnek bir varlık*” olduğunu vurgularken, onu yalnızca bir güvenli liman olarak değil, daha kapsamlı bir *risk yönetimi stratejisi* aracı olarak görmek gerektiğini belirtiyor.
Bitcoin’in kendisini *istikrarlı bir değer saklama aracı* olarak konumlandırabilmesi için bugün taşıdığı riskli varlık kimliğinden sıyrılması, daha *tutarlı getiri* ve *güvenilirlik* sunması gerekli. Şu anki tablo ise, Bitcoin’in hala “dijital altın” olmaktan ziyade *yüksek risk–yüksek kazanç* fırsatlarını kovalayan yatırımcıların gözdesi olduğunu gösteriyor.
Yorum 0