ABD Doları’nın değer kazanmaya devam etmesiyle birlikte Bitcoin(BTC) yeni bir ‘eşik’ ile karşı karşıya. Reuters’in 24’ündeki haberine göre, doların küresel değerini yansıtan Dolar Endeksi(DXY) 101,6 seviyesine yaklaşırken, Bitcoin başta olmak üzere çok sayıda ‘riskli varlık’ üzerinde aşağı yönlü baskı artış gösteriyor.
Bitcoin şu sıralar yaklaşık 120.000 dolar (yaklaşık 1,67 milyon TL) seviyesindeki önemli ‘direnç çizgisi’nde dalgalanıyor. Geçmiş hareketlerde Bitcoin ile DXY’nin genellikle ters korelasyon içinde olması dikkat çekiyor. Dolar değer kazandıkça, küresel yatırımcılar daha güvenli gördükleri ABD varlıklarına yöneliyor. Bu da Bitcoin ve diğer kripto paralarda potansiyel ‘sermaye çıkışı’na yol açıyor. Likiditenin daralması ve piyasa duyarlılığının zayıflaması sonucunda, özellikle altcoin yatırımcılarının ‘zarar görme’ ihtimali daha da yükseliyor.
Teknik analiz tarafında da uyarı sinyalleri öne çıkıyor. Bitcoin güçlü direnç seviyesinin altında yatay seyir izlerken, Dolar Endeksi ise önemli bir hareketli ortalamayı yukarı doğru kırmaya hazırlanıyor. Eğer DXY 102 seviyesinin üzerine yerleşirse, bu durum piyasada ‘güvenli liman’a dönüş sinyali olarak okunabilir ve kripto piyasasında ek satış baskısı doğurabilir.
Fiyat dışındaki göstergeler de dikkat çekici. Bitcoin’in işlem hacmi giderek azalırken, bu durum piyasada ‘alış gücünün tükendiğine’ işaret ediyor. Ayrıca Göreceli Güç Endeksi(RSI), aşırı alım bölgesinde seyrediyor ve yukarı yönlü potansiyelin sınırlı olabileceği uyarısını veriyor. Bitcoin’in mevcut direnç seviyesini yukarı kıramaması hâlinde, sert bir geri çekilme ihtimali bulunduğu yönünde görüşler güçleniyor. Özellikle 120.000 dolarlık kısa vadeli psikolojik eşiğin kırılmaması hâlinde, ‘düşüş trendi’nin kalıcı hale gelebileceği ifade ediliyor.
Özetle, ‘Bitcoin için en büyük risk’ şu anda Dolar Endeksi'nin yönü gibi görünüyor. Doların güçlenmeye devam etmesi ve küresel ekonomik belirsizliklerin artması, kripto varlıklarda yeni bir ‘zorluk dönemi’nin kapısını aralayabilir. Bu ortamda yatırımcıların yeniden ‘risk yönetimi’ne odaklanmalarının kritik olduğu vurgulanıyor.
Yorum 0