Ethereum(ETH) geliştiricisi Türkiye'de tutuklandı: 'Haksız suçlama' tepkisi

Türkiye'de tutuklanan bir Ethereum(ETH) geliştiricisi, yetkililer tarafından 'haksız suçlamalar' yöneltildiğini belirterek adalet çağrısında bulundu. Olayın merkezindeki kişi, çevrimiçi olarak “Fede’nin Asistanı (Fede’s Intern)” takma adını kullanan Arjantinli bir geliştirici. Kendisini ZK teknolojileri ve Ethereum altyapısı alanında uzmanlaşmış bir ‘altyapı sağlayıcısı’ olarak tanımlayan geliştirici, küresel iş ortaklarıyla şeffaf bir biçimde çalıştığını savundu.

Söz konusu geliştirici, kısa süre önce İzmir’de gözaltına alındı. Yerel kaynaklara göre, Türk polisi geliştiriciye Ethereum ağını *yasadışı faaliyetlerde* kullanılmak üzere sağladığı suçlamasında bulundu. Ancak Fede’nin Asistanı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada yalnızca altyapı sağladıklarını vurgulayarak, “Türkiye İçişleri Bakanlığı haksız suçlamalarda bulunuyor” dedi. Açıklamasında Avrupa’da çeşitli sanayi kuruluşları ve kamu kurumlarıyla iş birliği yaptığını, Lambda Class gibi projelerde aktif rol aldığını da belirtti.

Geliştirici şu an yerel bir hukuk ekibi aracılığıyla resmi kanallardan bu suçlamalara karşı hukuki mücadele veriyor. Ayrıca ilerleyen günlerde yurt dışında daha kapsamlı bir savunma süreci başlatacağını dile getirdi. “ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Asya ülkeleri dahil 10'dan fazla ülkedeki bağlantılarımla iletişim kurdum” diyen Fede’nin Asistanı, kendisini destekleyen çevresinin Türk yetkililerle temasa geçtiğini söyledi.

Geliştirici, kısa süre önce ülkeden çıkış yapmayı denediğini ancak bu planın ertelendiğini de paylaştı. Sürecin sonunda “yaklaşık üç saat içinde serbest kalabileceğini” belirterek, “Avrupa’ya ulaştığımda olan biten her şeyi açıklayacağım” dedi. Ayrıca, kendisine ait mobil cihazların 'güvenlik riski' gerekçesiyle el konulmak üzere olduğunu ancak dış desteğin yardımıyla cihazlarını koruyabildiğini aktardı.

Olay kripto para dünyasında da yankı buldu. Tanınmış kripto medya platformu Bankless'ın kurucu ortağı Ryan Sean Adams, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Durum son derece ciddi. Bu olay Ethereum topluluğu ile Türkiye arasındaki güveni sarsabilir” yorumunu yaptı. Özellikle 2026 yılında İstanbul’un Ethereum geliştirici konferansı olan DevCon’un ev sahibi şehirlerden biri olarak değerlendirildiği düşünüldüğünde, olayın etkisinin büyüyebileceği öne sürülüyor.

Bu gelişme, Türkiye'nin kripto paralara yönelik *giderek sertleşen düzenleyici yaklaşımı*yla da ilişkilendiriliyor. 2024 yılı Şubat’ından itibaren, Türkiye’de 15.000 lira üzeri tüm kripto işlemleri için kimlik doğrulaması şart koşulurken, hizmet sağlayıcılara kullanıcıların işlemlerini durdurma yetkisi de verilmişti.

Mart ayı itibarıyla yürürlüğe giren yeni düzenlemeler kapsamında, kripto para borsaları ve varlık saklama hizmeti sunan kuruluşların resmi lisans alması da zorunlu hale geldi. Bu çerçevede borsaların yaklaşık 57 milyon TL, saklama kuruluşlarının ise 190 milyon TL sermaye şartını karşılaması beklenirken, sürekli risk yönetimi, denetim altyapısı ve raporlama sistemleri oluşturulması da gerekiyor.

Yaşanan bu olay artık sadece bir gözaltı vakası olmaktan çıkıp, kamu otoritesinin *blockchain teknolojilerine müdahale sınırları* üzerine küresel çapta bir tartışma başlatma potansiyeline sahip. Sektör temsilcileri, Türkiye’deki yasal yorumların ve fiili uygulamaların dengesine dikkat kesilmiş durumda.