Ethereum(ETH), 1 trilyon dolarlık güvenlik hamlesiyle kurumsal yatırımcıları hedefliyor

Ethereum(ETH), yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir güvenlik girişimi duyurarak yalnızca mevcut yatırımcıları değil, aynı zamanda Wall Street ve geleneksel finans sektörünü hedefleyen daha geniş kitlelere hitap etmeyi amaçlıyor. Bu hamle, Ethereum’un kendi güvenlik açıklarını tanıyıp bunları düzeltmeye yönelmesi açısından önemli bir adım. Ancak ironik biçimde, Ethereum’un en büyük güvenlik sorunu sistemin temel yapı taşı olan 'aşırı şeffaflık'tan kaynaklanıyor.

Bu yeni girişimin nihai hedefi, dünya genelinde milyarlarca insanın 1.000 dolar ve üzeri varlığını güvenle zincir üstünde tutabileceği bir ekosistem oluşturmak. Ethereum’un cüzdan adresi artış hızı göz önüne alındığında, bu hedefin önümüzdeki 10 yıl içinde ulaşılabilir olduğu düşünülüyor. Ağustos 2023'te 10. yılını kutlayan Ethereum için bu strateji, kurumsal ve bireysel yatırımcının daha aktif katılımını hedefleyen bir yol haritası sunuyor.

Halihazırda Ethereum tabanlı merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolleri, 64 milyar doların üzerinde toplam kilitli değeri (TVL) yönetiyor. Öte yandan BlackRock, Fidelity, JP Morgan ve Robinhood gibi büyük geleneksel finans kuruluşlarının Ethereum tabanlı finansal ürünleri kabul etmeye başlaması, Ethereum ekosistemine olan güveni artırıyor. Her ne kadar bu Ethereum’un olgunlaşan yapısına dair olumlu bir tablo sunsa da, blokzincir güvenliği uzmanları 'maksimum çıkarılabilir değer' (MEV) meselesine karşı giderek sert uyarılar yapıyor.

2020’den bu yana Ethereum ağı üzerinde 1,8 milyar doların üzerinde MEV kaynaklı gelir elde edildi. Bu gelirlerin çoğu, sıradan kullanıcıların zararına olacak şekilde gerçekleşti. Bu durum yalnızca DeFi'nin doğasına ait bir sorun gibi görülmemeli. Web3 dünyasına yeni adım atan kullanıcıların sayısı arttıkça, MEV probleminin sistem üzerinde oluşturduğu baskı daha da artıyor.

MEV sorunun temelinde, Ethereum'daki işlemlerin çoğunlukla herkese açık 'ana işlem havuzu' (mempool) üzerinden iletilmesi yatıyor. Bu şeffaf yapı, kötü niyetli botlar ve saldırganların işlemleri daha bloklara girmeden önce ele geçirmesine ve kendi çıkarlarına göre yeniden düzenlemesine olanak sağlıyor. Sandwich saldırıları, ön alma (front-running) gibi tekniklerin çoğu bu açık sistemden besleniyor. Yani 'kamu yararına' kurulmuş bir şeffaflık düzeni, farkında olmadan saldırganlara avantaj sağlamış oluyor.

MEV sorununu hafifletmeye yönelik bazı çözüm önerileri arasında gizli işlem havuzları ve geliri farklı aktörlere dağıtan MEV-boost gibi yöntemler yer alıyor. Ancak bu çözümler sadece sorunu sistemin başka bir kısmına taşıyor; kökten bir çözüm üretmiyor. Çünkü bu tür yaklaşımlar, kullanıcıların işlemleri adil biçimde gerçekleşmesi yerine ‘zararın eşit bölüşülmesini’ önceleyen yapılar sunuyor.

Bu nedenle en mantıklı ve kalıcı çözüm, işlem havuzunu şifrelemeye dayalı yapısal bir değişiklik. Yani işlemler bloklara eklenene kadar tamamen şifrelenmiş durumda kalmalı. Böyle bir sistem mümkün olursa, kullanıcılar ekstra çaba harcamadan doğal olarak korunmuş olacak ve karmaşık, merkezi güvenlik çözümlerine gerek kalmayacak.

Problem şu ki, bu tür bir yaklaşım basit gibi görünse de, Ethereum’un temel protokol seviyesinde büyük kod revizyonları gerektiriyor. İşlem iletiminden fikir birliği algoritmalarına, yürütme ortamından mempool altyapısına kadar birçok katmanda değişiklik yapılmalı. Bu, birden fazla ağ yükseltmesini içerecek ve birkaç yıla yayılacak bir süreç. Ancak Ethereum bugünkü büyüme hızını korursa, bu tür bir tasarım evrimi ‘tercih’ değil, ‘zorunluluk’ haline gelebilir.

Kurumsal sermayenin Ethereum ağına hızlı şekilde giriş yapması, bu yapısal güvenlik problemlerinin daha acil biçimde gündeme gelmesine neden oluyor. Görünürde sağlam bir görüntü veren Ethereum ekosisteminin arka planında teknik bir tehdit yatıyor ve zaman geçtikçe hem geleneksel finans çevreleri hem de kullanıcılar bu yapısal zafiyetleri daha fazla sorgulamaya başlayacak. Ethereum’un karşı karşıya olduğu temel soru şu: “İşlemleri adil bir biçimde gerçekleştirebilir miyiz?”

Bu sorunun en güçlü cevabı, ‘şifrelenmiş işlem havuzu.’ Yani Ethereum topluluğunun bu yapısal değişim için gereken kararlılığı göstermesi gerekiyor. Bugünkü fiyat grafiklerinde işler yolunda görünebilir, ancak zararlı MEV mekanizmalarının çözülmemesi, Ethereum'un uzun vadeli güvenilirliğini ve ölçeklenebilirliğini ciddi şekilde tehdit edebilir.