Merkez bankası dijital parası (CBDC) kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, dünyanın dört bir yanında finansal kontrolün artabileceğine dair endişeler gündeme gelmeye başladı. Özellikle ABD ile Avrupa arasında ortaya çıkan ‘dijital para politikası farkı’, finansal veriler ve bireysel birikimler üzerindeki merkez bankası kontrolünün siyasi ve toplumsal düzeyde tartışmalara yol açabileceğini gösteriyor.
CBDC, devletin resmi para birimi ile aynı değeri garanti ettiği, merkezi şekilde özel bir blokzincir altyapısı üzerinde basılan dijital bir para birimi olarak öne çıkıyor. Bu yönüyle, merkeziyetsizlik prensibine dayanan Bitcoin(BTC) ya da Ethereum(ETH) gibi kripto paralardan ‘temel olarak farklı’ bir yapı sunuyor.
İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Bitcoin Policy UK’in eş kurucularından ve mali analiz uzmanı olan Suzie Violet Ward, kısa süre önce Cointelegraph tarafından düzenlenen bir X Space yayınında, CBDC’ler için “paranın silah haline getirilmesinin en saf biçimi” ifadesini kullandı. Ward, merkez bankalarının programlanabilir para sayesinde bireylerin harcama alışkanlıklarına doğrudan ‘müdahale edebileceğini’ ve bu durumun ciddi bir ‘kişisel gizlilik ihlali’ oluşturabileceğini vurguladı.
Ward’ın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise CBDC kullanımıyla birlikte paraya ‘son kullanma tarihi’ atanması ihtimali oldu. Belirli bir süre içinde harcanmayan birikimlerin silinmesi ya da yalnızca belirlenen sektörlerde harcamaya izin veren kısıtlamaların uygulanması gibi senaryoların hayata geçebileceğini söyledi. Ward, bu tür bir sistemde “onlar, parayı kullanarak her şeyinizi kontrol edebilir” ifadesiyle endişelerini dile getirdi.
CBDC’nin sunduğu izleme olanakları, George Orwell’ın meşhur distopya romanı ‘1984’ ile karşılaştırıldı. Ward, “Orwell bile programlanabilir paraların geleceğini hayal etmemişti” diyerek içinde bulunduğumuz dönemin ‘neredeyse kusursuz bir distopik döngüyü tamamladığını’ savundu. Bu söylemler, hükümetlerin finansal araçları yalnızca ekonomi değil, aynı zamanda ‘düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki kontrol’ aracı olarak kullanabileceği düşüncesine işaret ediyor.
Bu tartışmaların ortasında, ABD’de Başkan Trump, son seçim kampanyalarında ‘CBDC karşıtı duruşunu’ açıkça ilan etti. Avrupa Merkez Bankası(ECB) ise dijital euroya geçiş için somut hazırlık sürecini başlattı. ABD ile Avrupa’nın bu konudaki ‘politika ayrılığı’, önümüzdeki dönemde CBDC sistemlerinin küresel finans dengeleri ve ‘demokratik değerler’ üzerindeki etkilerinin daha da yoğun şekilde tartışılacağını gösteriyor.
Yorum 0