Ethereum(ETH) kurucularından Vitalik Buterin, yakın zamanda ChatGPT'nin kullanıcı bilgilerini sızdırabileceğine dair çıkan güvenlik uyarılarına dikkat çekti. Yapay zeka(AI) teknolojisinin dijital dünyaya giderek daha fazla entegre olmasıyla birlikte, bu tür riskler hem kripto para piyasasında hem de genel dijital kullanıcı ortamında endişe konusu haline geliyor.
Söz konusu uyarı, Oxford mezunu yazılım mühendisi Eito Miyamura'nın sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı bir paylaşım sonrasında gündeme geldi. Miyamura, ChatGPT'nin kısa süre önce MCP (Model Context Protocol) entegrasyonunu tam anlamıyla desteklemeye başladığını belirterek, bu gelişmenin, kullanıcıların Gmail, Google Takvim ve SharePoint gibi dış servislerle bağlanma özelliği üzerinden ‘kritik düzeyde bilgi sızıntısına’ neden olabileceğini öne sürdü.
Miyamura'nın iddiasına göre, bir kullanıcının e-posta adresine sahip olmak yeterli olabilir. Saldırganlar, kötü niyetli bir takvim daveti aracılığıyla GPT’ye bir ‘jailbreak’ komutu yerleştirebilir ve ardından yapay zekayı e-posta verilerini tarayıp bunları farklı adreslere gönderecek şekilde yönlendirebilirler. Miyamura, “Yapay zeka kullanıcı komutlarına uyar, sağduyuyu izlemez” diyerek, AI sistemlerine duyulan aşırı güvenin büyük güvenlik açıkları doğurabileceğini söyledi. Ayrıca ileriye dönük olarak kullanıcıların çoğunun yapay zekadan gelen yetki taleplerini düşünmeden kabul edeceği uyarısında da bulundu.
Bu çerçevede, Buterin ise mevcut yapay zeka yönetim modellerini 'safça' bulduğunu ifade ederek net bir eleştiride bulundu. Ona göre AI sistemlerine fon dağılımı gibi kritik kararların bırakılması durumunda, gelecekte kimliği belirsiz kişilerin kötü amaçlı kodlarla sistemi ele geçirip “tüm sermayeyi aktarma” gibi komutları AI'ye dayatmaları mümkündür. Buterin, çözüm olarak ‘bilgi temelli finans’ (info finance) yaklaşımını önerdi. Bu modelde her kullanıcı AI modellerini piyasaya sunabilir ve bu modeller rastgele testler ve dış denetimler yoluyla güvenlik açısından sorgulanabilir. Ayrıca modelin en dikkat çeken yönü, ‘insan denetim kurulu’nun verileri gözden geçirme yetkisine sahip olması; böylece yapay zekanın karar alma süreçleri tek taraflı kalmıyor.
Yapay zekanın kripto paralar ve dijital varlık yönetiminde giderek daha fazla rol oynaması, güvenlik tartışmalarını yalnızca teknik bir konu olmaktan çıkararak, kullanıcıların sisteme olan ‘güven’ duygusunun merkezine yerleştiriyor. Bu noktada mühendislerden yatırımcılara, politika yapıcılardan nihai kullanıcılara kadar herkesin bu sorumluluğu ciddiyetle ele alması gerekiyor.
Yorum 0