ABD merkezli kripto varlık yöneticisi Hashdex, Nasdaq’ta işlem gören ETF’ine Ripple(XRP), Solana(SOL) ve Stellar(XLM)’ı yeni varlıklar olarak dahil etti. Bu hamle, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) yeni ETF listeleme standartlarını takip eden ilk örneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Aynı zamanda Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) dışındaki önde gelen kripto paraların da artık kurumsal yatırım araçlarında daha sık yer bulduğunun sinyali olarak görülüyor.
Hashdex’in yaptığı basın açıklamasına göre, şirketin ‘Kripto Endeks ABD ETF’i (NCIQ), artık toplam beş kripto parayı 1:1 oranında doğrudan tutuyor. Bu yapı sayesinde yatırımcılar tek bir finansal ürün aracılığıyla birkaç büyük kripto varlığa *dağıtılmış yatırım* yapma imkânına sahip oluyor. Bu değişiklik, eylül ayında SEC'nin ETF’lerle ilgili *genel listeleme standartlarını* duyurmasının ardından uygulanmaya başlayan ilk örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
Yeni SEC kriterlerine göre, bir kripto varlığın ETF içerisine dahil edilebilmesi için ya emtia (commodity) olarak sınıflandırılması gerekiyor ya da büyük bir borsada vadeli işlem kontratının listelenmiş olması şartı bulunuyor. Ayrıca, söz konusu kripto varlıkların Amerika’daki *Intermarket Surveillance Group* denetimine tabi olması gerekiyor. Bu düzenleme sayesinde ETF yöneticileri, SEC'in tekil onay sürecinden geçmeden yeni kripto paraları ETF’lerine dahil edebiliyor. Bu da ETF onay süreçlerini hem hızlandırıyor hem de daha esnek hale getiriyor.
Piyasa uzmanları, bu gelişmenin özellikle yeni kripto ETF başvurularında bir artışa yol açabileceğini belirtiyor. Yatırımcılar açısından ise bu değişim, *geleneksel finans ile kripto dünyası arasındaki sınırların* daha da bulanıklaştığını ve kripto varlıklara erişimin gitgide kolaylaştığını gösteriyor.
Öte yandan Avrupa’da büyük bankaların öncülüğünde geliştirilen yeni bir stabilize kripto para (stablecoin) projesi resmiyet kazandı. ING ve UniCredit’in de aralarında bulunduğu dokuz büyük Avrupa bankası, Avrupa Birliği'nin Kripto Varlıklar Piyasası Yönetmeliği (MiCA) ile uyumlu bir Euro bazlı stabilize kripto para üzerinde çalıştıklarını duyurdu.
ING’nin açıklamasına göre, söz konusu stabilize kripto para 2026 yılının ikinci yarısında piyasaya sürülmeyi hedefliyor. Projenin amacı ise Avrupa içindeki dijital ödeme alanında *güvenilir yerel ödeme aracı* haline gelmek. Aynı zamanda ABD kaynaklı stabilize kripto paralara karşı Avrupa merkezli bir alternatif sunarak, Avrupa’nın *ödeme sistemlerindeki egemenliğini* sağlamlaştırmak öngörülüyor.
Bu projede yer alan diğer finans kuruluşları arasında İspanya’dan CaixaBank, Danimarka’dan Danske Bank, Avusturya’dan Raiffeisen Bank International, Belçika’dan KBC, İsveç’ten SEB, Almanya’dan DekaBank ve İtalya’dan Banca Sella gibi sektörün önemli isimleri bulunuyor.
Söz konusu finans kuruluşları, stabilize kripto paranın geliştirilmesi ve yönetimi için Hollanda merkezli yeni bir şirket kurdu. ING'nin genel merkezinin bulunduğu Hollanda’nın seçilmesi, teknik ve hukuki açıdan Avrupa Birliği mevzuatının güvenli biçimde uygulanması amacıyla tercih edildi.
Gerek ABD’deki ETF gelişmeleri gerek Avrupa’daki stabilize kripto para projeleri, dijital varlık ekosistemindeki değişimlerin artık *daha düzenli ve kurumsal temellere* dayandığını gösteriyor. ABD’de ETF başvurularının artması beklenirken, Avrupa tarafı da MiCA çatısı altında stabilize kripto paralarla *küresel rekabet gücünü* artırmayı hedefliyor. Bu durum, iki büyük finans bloğunun dijital varlık pazarının *öncülüğü için yarıştığını* net şekilde ortaya koyuyor.
Yorum 0