Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Tokenlaştırma Skandalı: Gerçek Olmayan Mülkler Blockchain Üzerinde Satıldı

Tokenlaştırma Skandalı: Gerçek Olmayan Mülkler Blockchain Üzerinde Satıldı / Tokenpost

Detroit şehrinde mülkiyetinde olmadığı evleri tokenlaştırarak satan olay, yalnızca bir emlak dolandırıcılığı değil, aynı zamanda tüm gerçek dünya varlıkları (RWA) piyasasına güçlü bir uyarı niteliği taşıyor. Yüzeyde blockchain teknolojisi, parçalı sahiplik ve kira getirisi paylaşımı gibi yenilikçi kavramlar sunulsa da, işin gerçeği boş, ciddi biçimde harap olmuş ve hatta hukuken sahip olunmayan mülkleri içeriyordu. İşlemler zincir üzerinde kayıtlıydı fakat bu varlıkların gerçekten mevcut olup olmadığı ve gelir üretip üretmediği teyit edilmemişti. Bu durum, ‘inovasyon’ kavramının düzenlemelerin önüne geçtiğinde doğabilecek ‘risk’ boyutunu açık bir şekilde ortaya koydu.

Tokenlaştırmanın ‘verimlilik’, ‘likidite’ ve ‘erişim genişliği’ açısından ciddi potansiyel taşıdığı kuşkusuz. Ancak sağlam kontrol mekanizmaları olmadan hayata geçirildiğinde, varlıkların gerçekliği ve gelir kabiliyeti garanti altına alınamıyor. Kalitesiz varlıklara dayalı tokenlar ise sadece ‘sonuçsuz teknolojik süslemeler’ haline geliyor. Bu sorun yalnızca emlakla sınırlı kalmıyor; tahviller, emtialar ve diğer birçok gerçek dünya varlığı için de geçerli. Tokenlaştırmanın ‘doğal olarak güven’ sağladığını, ‘şeffaf’ olduğunu veya ‘hukuken bağlayıcı’ olduğunu varsaymak ciddi bir yanılgı olabilir.

Bu nedenle çözüm, süreci yavaşlatmak değil. Asıl ihtiyaç, ‘güveni’ sistemin temel yapısına doğrudan entegre etmek. Düzenleyici uyumluluk, mülkiyet doğrulama, katılımcı kimlik denetimi ve işlem koşulları gibi kritik altyapı unsurları teknik seviyede ‘önceden kurgulanmış’ olmalı. ‘Anonim cüzdan adreslerine’ değil, gerçek kişi kimliğine dayalı mülkiyet tanıma sistemleri geliştirilmeli ve kurallara aykırı işlemleri otomatik olarak engelleyen yapılar inşa edilmeli. Böyle yapılar, kötü niyetli aktörlerin bu alanda barınmasını zorlaştırır.

Bunun yanında, ihtilaf çözüm yolları, acil varlık geri alma yöntemleri ve sistem güncellemeleri gibi alanlarda ‘yönetim mekanizmaları’ da asli birer altyapı öğesi hâline getirilmeli. Bu unsurlar artık birer ‘tercih’ değil, ‘zorunluluk’. Aksi hâlde, kurumsal yatırımcılar uzun vadede gerçek dünya varlıklarına dayanan token piyasasına güven duymayacaktır. ‘Düzenleme’, ‘güvenlik’ ve ‘yönetişim’ ile desteklenmemiş hiçbir altyapı tokenlaştırmanın sürdürülebilir büyümesini sağlayamaz.

Özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından bu süreç, mevcut ‘eskimiş finansal altyapıyı aşmak’ anlamında tarihi bir fırsat sunuyor. Mobil kullanım oranının yüksek olduğu bu bölgelerde dijital varlıklara olan ilgi artarken, teknoloji temelli piyasa erişiminin kolaylaşması ‘sermaye dolaşımını’ teşvik edebilir. Ancak eğer süreç doğru ‘şeffaflık’ ve ‘düzenleyici uyum’ çerçevesiyle desteklenmezse, bu fırsat kolayca ‘kayba dönüşebilir’. Tokenlaştırma, bu coğrafyalarda kayıt dışı mülkiyet, yavaş sınır ötesi ödemeler, yüksek yolsuzluk ve yetersiz yatırımcı koruması gibi sistem sorunlarını çözebilir. Ama bunun ön koşulu, bu kuralların daha ‘en başta teknolojiye gömülü’ şekilde tasarlanmasıdır.

Nitekim halihazırda bazı öncü projeler, düzenleme uyumlu blockchain’ler, otomatikleştirilmiş hukuk dostu token protokolleri ve güvenli varlık saklama sistemleri ile bu yönde ilerleme kaydediyor. Bu tür koruma yapıları, kapalı kredilerden fiziki emtiaya, gayrimenkulden hisse dışı varlıklara kadar birçok alana entegre edilmedikçe, küresel yatırımcı güveni sağlanamaz. Bu piyasada başarıyı belirleyecek unsur, ‘söylentilere’ değil, ‘gerçekliğe’; ‘hıza’ değil, ‘güvene’ dayalı bir ekosistem kurabilmektir.

Gerçek dünya varlıklarının tokenlaştırılması, ‘trilyonlarca dolarlık bir değer potansiyeli’ taşıyor. Piyasayı daha kapsayıcı hâle getirme ve ihraç ile ticareti çok daha etkili şekilde yürütme imkanı sunuyor. Ancak alınacak kararlar, tokenlaştırmanın bu potansiyeli gerçekleştirmesini mi yoksa bir ‘başarısızlık örneği’ olarak tarihe geçmesini mi belirleyecek bir eşik noktasıdır. Bu vizyonun başarıya ulaşması için teknolojiden önce ‘güven temelli yapıların’ oluşturulması şart.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1