Bitcoin yatırımcılarında 'aşırı korku': Korku ve Açgözlülük Endeksi 10 seviyesine düştü

Bitcoin(BTC) yatırımcılarının duyarlılığı ‘aşırı korku’ seviyesine geriledi. Piyasa duyarlılığını ölçen ‘Korku ve Açgözlülük Endeksi’ 10 seviyesine düşerek 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü. Uzmanlar, bu seviyenin ‘dipten alım’ fırsatı olabileceğini öne sürerken, bazıları ise düşüşün devam edebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Bu endeks, geçen hafta 49 seviyesindeyken hızla 10’a gerileyerek yatırımcıların endişelerinin doruk noktasına ulaştığını gösterdi. Alternative.me tarafından sağlanan gösterge, geçmişte ‘aşırı korku’ seviyelerinin genellikle güçlü toparlanmaların habercisi olduğunu belirtirken, bazı analistler bu düşüşün daha fazla kayıpla devam edebileceğini savunuyor. BitMEX’in kurucu ortağı Arthur Hayes, Bitcoin’in 70.000 dolara kadar gerileyebileceği tahmininde bulundu.

Piyasadaki tedirginlik, Bitcoin fiyatındaki keskin düşüşle daha da belirginleşti. Bitcoin, yakın zamanda 99.000 dolar seviyelerine ulaşmışken, hızla düşerek 84.000 doların altına sarktı ve son üç ayın en düşük seviyesini gördü. Şu anda 86.000 dolar civarında işlem gören Bitcoin’in yanı sıra Ethereum(ETH), Solana(SOL) ve BNB gibi önde gelen altcoinler de değer kaybetti.

Bu dalgalanmanın nedenlerinden biri olarak küresel ekonomik belirsizlikler gösteriliyor. Başkan Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin gibi önemli ticaret ortaklarına yüksek gümrük tarifeleri uygulaması piyasada kaygıyı artırdı. Ayrıca, Avrupa Birliği’nden ithal edilen ürünlere %25 ek gümrük vergisi getirme tehdidi de yatırımcı güvenini zayıflatan unsurlar arasında yer aldı.

Öte yandan, ABD’de Bitcoin ETF piyasasında yalnızca bir gün içinde yaklaşık 938 milyon doların çıkışı gözlemlendi. Kurumsal yatırımcıların riskten kaçınma eğilimlerini artırmasıyla birlikte satış baskısının güçlendiği belirtiliyor.

Bitcoin’in piyasa hakimiyeti %57,6 seviyesine yükselerek yatırımcıların altcoinlerden daha güvenli varlıklara yöneldiğini ortaya koyuyor. Ancak sektör uzmanları, önümüzdeki dönemde makroekonomik göstergeler ve düzenleyici gelişmelerin piyasa üzerindeki etkisine dikkat çekerken, temkinli bir yaklaşım benimsenmesini tavsiye ediyor.