Web3 dünyasında ‘uygulama zinciri (appchain)’ modelinin yükselişi, mevcut blokzincir mimarisinde köklü değişimlerin habercisi olabilir. Alea Research’e göre, paylaşımlı blokzincir altyapısındaki ‘işlem kapasitesi’ sınırlamaları ve ‘yükseltme’ sıkıntıları, geliştirici ekipleri kendi blokzincirlerini oluşturma yönünde harekete geçmeye zorluyor. Bu yeni yaklaşım, proje ekibine önemli ölçüde ‘yürütme egemenliği’ sunarken, zincir üzerindeki karar alma mekanizmalarını da bağımsız hale getiriyor. Son dönemde öne çıkan Tanssi örneği, bu dönüşümün dikkat çeken uygulamalarından biri haline geldi.
Tanssi, tekil uygulamalara özel blokzincirler için blok üretim hizmeti sunarak, geliştirme sürecini birkaç aya varan süreçlerden sadece dakikalara indiriyor. Alea Research, Tanssi’nin Cosmos SDK, Substrate ve rollup tabanlı geleneksel altyapılara kıyasla ‘hız’, ‘güvenlik’ ve ‘özelleştirme’ kapasitesi bakımından üstün bir performans sergilediğini vurguladı. Özellikle blok üreticilerinin atanması, doğrulayıcı ayarları ve veri altyapısının yönetimi gibi fazlaca teknik süreçlerin otomasyona dayalı yönetim katmanı aracılığıyla entegre edilmesi, geliştiricilerin operasyonel yükünü ciddi biçimde hafifletiyor.
Uygulama zinciri ekipleri açısından ‘teknik bariyerleri azaltırken egemenliği koruyan’ bu model, giderek daha cazip hale geliyor. İlk nesil rollup çözümleri hızlı başlatma avantajı sunsa da, temel katmandaki bağımlılıkları artırırken özelleştirme kabiliyetini sınırlıyordu. Buna karşın Alea Research’e göre, Tanssi Substrate uyumlu çekirdek yapısı, senkronize edilen sekanslayıcı havuzu ve opsiyonel EVM ile özelleştirilmiş yönetişim ve ücret politikalarını desteklerken aynı zamanda ‘paylaşımlı güvenlik’ ve ‘dağıtık operasyon’ ile bu ikilemi ortadan kaldırıyor.
Maliyet yapısı açısından da Tanssi’nin rekabet gücü dikkat çekiyor. Ortalama 6 saniyelik blok süreleriyle hesaplandığında, Tanssi tabanlı zincirlerin aylık operasyon maliyetinin 950 ila 1.100 dolar civarında kaldığı, bu seviyenin yüksek işlem hacmi altında bile sabit abonelik temelli RaaS işleten platformlara kıyasla daha uygun olduğu belirtildi. RaaS modelleri operatör iş yükünü azaltırken, ana blokzincir aracılığıyla yapılan mutabakat sebebiyle egemen yönetim gücünü kısıtlayabiliyor. Bu durum merkeziyetsizlik düzeyi konusunda da belirsizlikler yaratıyor.
Tanssi’nin sunduğu ayrışan yapı, üzerinde çalışan uygulamalardaki ‘değer akışı’nı da kökten değiştiriyor. Her blokta toplanan işlem ücretleri, sistemde görev alan sekanslayıcılar, güvenlik sağlayıcılar ve token sahipleri arasında yeniden dağıtılıyor. Böylece altyapı sağlayıcıların yüksek süreklilikle hizmet vermesi teşvik edilirken, önceden tanımlanmış yönetişim politikaları yoluyla ağ güvenliği de sürdürülebilir hale getiriliyor. Yeniden stake edilmiş Ethereum(ETH) sayesinde, uygulama zincirleri herhangi bir bootstrap sürecine gerek kalmadan ilk günden itibaren güvenli şekilde başlatılabiliyor.
Bu gelişmeyle birlikte rekabet dengesi de yeniden şekilleniyor. Saga ve Dymension gibi bazı ağlar da izinsiz ve egemen uygulama zincirlerini hızlıca başlatmaya olanak tanısa da, Conduit, Caldera ve AltLayer gibi önder RaaS sağlayıcılar hâlâ büyük ölçüde L1 yönetişimine bağımlı ve özelleştirme-serbestlik ekseninde sınırlı seçenekler sunuyorlar. Özellikle Conduit ve Caldera, 5.000 dolar üzeri sabit abonelik ücretlerine ek olarak protokol gelirlerinden pay alınmasını içeren maliyetli sözleşme modelleri uyguluyor.
Sonuç olarak, uygulama zincirlerinden oluşan bu yeni ekosistem, eskiye kıyasla çok daha esnek, hızlı ve egemen yapılara dönüşüyor. Tanssi, bu süreçte öngörülebilir maliyet modeli, teknik esneklik ve güçlü yönetişim avantajıyla öne çıkarken, Web3 alanında ‘kendi tokenine değer biriktiren model’ arayan projelerin hızla benimseyeceği bir yapı olabilir. Alea Research, altyapı odaklı yatırım eğilimleriyle bağlantılı olarak uygulama zincirlerinin gelecekte blokzincir dünyasının merkezine oturacağını öngörüyor.
Yorum 0