Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) giderek birbirinden farklılaşan kripto para *ekosistemleri* olarak öne çıkıyor. 24’ünde Glassnode ve likidite platformu Keyrock tarafından yayımlanan ortak rapora göre, Bitcoin altın benzeri bir ‘*değer saklama aracı*’na dönüşürken, Ethereum ise staking, teminat işlemleri ve kurumsal amaçlı sarılı varlıklar (wrapped assets) gibi alanlarda *hızla artan bir kullanım* çeşitliliği gösteriyor.
Raporda, “Bitcoin düşük devir oranı ve uzun vadeli elde tutulma eğilimi ile giderek *tasarruf temelli bir varlık* haline geliyor. Buna karşılık Ethereum daha *üretken bir zincir üstü varlık* olarak gelişimini sürdürüyor” ifadelerine yer verildi.
İki varlık arasındaki *en temel fark* ise elde tutma süresi ve işlem sıklığı. Bitcoin arzının %61’i son bir yılda hiç hareket etmedi ve günlük dolaşımdaki arzın yalnızca %0,61’i aktif biçimde işlem görüyor. Bu oran, küresel ölçekte en düşük *devir hızına* sahip varlıklardan biri olduğunu gösteriyor. Raporda Bitcoin’in artık aktif bir para biriminden çok, *altın-benzeri bir değer deposu* sınıfına girdiği ifade ediliyor.
Ethereum ise çok daha hareketli bir tablo çiziyor. Uzun vadeli Ethereum sahipleri, uzun vadeli Bitcoin sahiplerine kıyasla varlıklarını *üç kat daha fazla* hareket ettiriyor. Bu durum, Ethereum’un staking mekanizmaları ve teminat olarak kullanımı gibi *etkileşimli yapıların* yaygınlaşmasından kaynaklanıyor.
İlginç bir diğer bulgu, her iki dijital varlığın da merkezi borsalardan uzaklaşarak ETF’ler, dijital varlık tröstleri ve staking gibi *güven temelli alternatiflere* kaymakta olduğuna işaret ediyor. Bu eğilim, yatırımcıların giderek daha fazla *uzun vadeli saklama ve dolaylı erişim* modellerine geçtiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, bu ortak rapor, Bitcoin ve Ethereum’un yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda *ekosistemsel olarak da ayrışmakta* olduğunu ortaya koyuyor. ‘*Altın gibi Bitcoin*’ ve ‘*üretken Ethereum*’ ayrımı, uzun vadede bu iki varlığın *değerleme biçimi* ve piyasa içindeki *rolleri* üzerinde ciddi etkiler doğurabilir.
Yorum 0