ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), dijital varlıklara yönelik *yeni bir düzenleyici çerçeve*yi kamuoyuna sundu. ‘Project Crypto’ adlı programın sonraki adımını oluşturan bu yeni çerçeve, kripto paraların menkul kıymet olup olmadığını *netleştiren* kriterlerle dikkat çekiyor.
SEC Başkanı Paul Atkins, yaptığı son konuşmada dijital varlıkların hukuki tanımı konusundaki belirsizliklere vurgu yaparak, kripto paraların önemli bir bölümünün artık menkul kıymet olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade etti. Atkins, “Artık pek çok kripto para, Howey Testi’ne göre yatırım sözleşmesi niteliği taşımıyor. Günümüzde işlem gören token’ların çoğu menkul kıymet değil,” diyerek mevcut durumu özetledi.
Açıklanan yeni standarda göre, ağ token’ları gibi dijital ürünler ve NFT gibi koleksiyon varlıkları, *yatırım amacı taşımadıkları* gerekçesiyle menkul kıymet sınıfının dışında tutulacak. Söz konusu varlıkların alıcıları, başkalarının çabaları sayesinde gelir elde etmeyi amaçlamadıklarından, SEC gözetimi dışında değerlendirilecek. Ayrıca, üyelik kartı, konser bileti veya dijital kimlik doğrulama araçları gibi işlevsel kullanım sunan dijital varlıklar da (*tokenized utilities*) bu kapsamda SEC düzenlemelerine tabi olmayacak.
Buna karşılık, menkul kıymet niteliği taşıyan token’lar ve yatırım anlaşmalarıyla bağlantılı dijital varlıklar ise, mevcut menkul kıymet yasalarının kapsama alanında yer almaya devam edecek. Ancak, SEC tarafından yapılan açıklamaya göre, bir token'ın arkasındaki ihraççı artık taahhüt ettiği yönetim faaliyetlerini sürdürmüyor veya anlaşma sona ermişse, bu tür token’ların yalnızca el değiştirmesi artık düzenleyici kapsamda değerlendirilmeyecek.
SEC, bu yeni sınıflandırma çerçevesiyle birlikte bazı dijital varlıklar için *istisnai hükümler* ve özel halka arz platformları oluşturmayı da planlıyor. Ayrıca Kongre, Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu(CFTC) ve bankacılık düzenleyicileri ile koordineli biçimde hareket ederek, hem yatırımcıyı koruyacak hem de inovasyonu teşvik edecek bir sistem kurmayı hedefliyor.
Özellikle, 'menkul kıymet' tespitinde kritik rol oynayan “Howey Testi”nin de daha *esnek* biçimde uygulanacağı bildirildi. Bu test, belirli bir dijital varlığın diğerlerinin çabasıyla kazanç elde etmeyi vadeden ortak bir yatırım sözleşmesi olup olmadığını belirlemekte kullanılıyor.
Bu duyuru, 2025 yılının Temmuz ayında başlayan Project Crypto’nun bir parçası olarak, dijital varlıkların düzenlenmesinde açık kurallar ve adil uygulamaları teşvik etmeyi amaçlıyor. Projenin liderliğini üstlenen SEC Başkanı Paul Atkins ve Komisyon Üyesi Hester Peirce, özellikle kripto para dünyasındaki hukuki karmaşayı çözmeye odaklanıyor.
Öte yandan, düzenleyici netlik sağlama çabalarına ABD Senatosu, Hazine Bakanlığı ve Gelir İdaresi(IRS) gibi diğer kurumlar da katılmış durumda. Örneğin, 10 Kasım’da Senato Tarım Komisyonu, Ripple(XRP)’ı CFTC gözetimindeki bir *emtia* olarak tanımlayan yasa tasarısı taslağını kamuya sundu. Aynı dönemde IRS, kripto para ETP’lerinde (Exchange-Traded Product) elde edilen ‘staking’ ödüllerinin vergi dışı sayılacağı yeni yönergeler yayımladı.
SEC, menkul kıymet tanımının dışına çıkan dijital varlıkların da ‘dolandırıcılık ve aldatıcı işlemler’ kapsamında halen denetime tabi olduğunu vurgularken, kötü niyetli kullanıma karşı yaptırımların süreceğini belirtti.
Bu gelişmeler, kripto para piyasasında uzun süredir beklenen düzenleyici netliği sağlayarak, *hukuki belirsizlikleri azaltma* yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Nihayetinde, token ihraçları ve listeleme işlemlerinin daha açık kurallar ile gerçekleşmesi, sektördeki öngörülebilirlik ve yasal istikrarı ciddi biçimde artırabilir.
Yorum 0