Bitcoin(BTC) her ne kadar ‘minimum güven gerektiren’ bir ağ olarak tanımlansa da, tamamen ‘güvene ihtiyaç duymayan’ yani ‘trustless’ bir sistem olmadığı ve devletler veya büyük şirketler tarafından hâlâ hedef alınabileceği yönünde bir değerlendirme yapıldı. Erken dönem akıllı sözleşme geliştiricilerinden biri olan Nick Szabo, bu durumun Bitcoin dahil tüm kripto paraların temel bir zayıflığı olduğunu dile getirdi.
Szabo, 21’inde sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm kripto paralar ve birinci katman (Layer 1) ağlar, hükümet müdahalesine açık bir ‘hukuki saldırı yüzeyi’ barındırıyor” ifadelerini kullandı. Devlet saldırılarına karşı blockchain teknolojisinin her zaman dayanıklı olacağına duyulan güveni, ‘büyülü bir anaroko-kapitalist süper araç’ fantezisi olarak nitelendirdi ve bu düşünce tarzını ‘saflık’ olarak değerlendirdi.
Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısını ve çevrim içi ortamda kendi kendine çalışabilme kabiliyetini kabul eden Szabo, buna rağmen hiçbir kripto ağının tamamen ulusal hukuk sistemlerinden bağımsız olamayacağını vurguladı. Ona göre, bu tür ağlar siber saldırılara karşı dirençli olsalar bile, düzenleyici ve hukuki baskılara karşı tamamen savunmasız değiller.
Nick Szabo, kripto dünyasında geniş yankı uyandıran bir isim. 1988’de dijital para konsepti olan ‘Bit Gold’u önererek bu alanda çığır açmıştı. Hatta bazı kesimler onu Bitcoin’in gizemli yaratıcısı Satoshi Nakamoto olarak görse de, Szabo bu iddiaları reddediyor.
Yaptığı son açıklama, özellikle Bitcoin’in merkeziyetsizliği ve sansüre dayanıklılığı gibi özelliklerin abartılarak idealize edilmesini eleştiren bir uyarı niteliği taşıyor. Özellikle son dönemde ABD başta olmak üzere birçok ülkede kripto para düzenlemelerinin giderek sıkılaştığı bir ortamda, sadece teknik güvenliğin yeterli olmadığını hatırlatıyor. ‘Yorum’: Bu açıklama, kriptonun geleceğinin sadece teknolojiyle değil, aynı zamanda hukuk ve siyasetle de şekilleneceğini gösteriyor.
Yorum 0