071 Research'e göre, stabil kripto paralar artık sadece kripto para piyasası içinde sınırlı kalan yardımcı token’lar olmaktan çıkıyor ve gerçek dünya ekonomisine yayılmaya başlayarak yeni bir paradigma yaratıyor. Visa, PayPal ve Stripe gibi büyük fintech şirketlerinin bu varlıkları ödeme altyapılarına entegre etmeye yönelmesiyle, stabil kripto paralara dayalı *web3 neobank* modelleri geleneksel finansın yerini alabilecek potansiyel çözümler olarak görülmeye başlandı.
Stabil kripto paraların dolaşımdaki arzı, 2022’de yaklaşık 150 milyar dolarken 2025 Aralık itibarıyla 300 milyar dolara ulaşarak iki katına çıkması bekleniyor. Bu artış, kullanım alanının genişlemesiyle doğrudan ilişkili. Aynı zamanda ABD hükûmetinin gündemindeki GENIUS ACT gibi yasal düzenlemeler, stabil kripto paraların kurumsallaşmasını hızlandırıyor. Bu değişimler, neobank modellerinin hem blockchain tabanlı hem de kullanıcıya tanıdık kart ve hesap temelli finansal deneyimler sunacak şekilde evrilmesine zemin hazırlıyor. Böylece, geleneksel finans dünyasından zincir üstü (on-chain) finansal sistemlere *doğal bir geçiş köprüsü* kurulmuş oluyor.
071 Research’e göre bu dönüşümün temelinde ‘karmaşıklığın soyutlanması’ yer alıyor. Artık kullanıcıların cüzdan adreslerini takip etmesine veya kripto para birimlerini manuel olarak dönüştürmesine gerek kalmadan, sistem arkada otomatik olarak takas ve muhasebeleştirme işlemlerini yürütüyor. Web3 neobank’lar, self-custody cüzdan altyapısı sayesinde kullanıcıların zincir üstü varlıklarını doğrudan yönetmesine olanak tanıyor. Ayrıca uygulama içine yerleştirilen on/off-ramp çözümleri, kullanıcıların merkezi borsalara ihtiyaç duymaksızın varlık akışlarını yönetmesini sağlıyor.
Ödeme işlemlerine ek olarak, yatırım fonksiyonlarının da uygulama içinden entegre şekilde sunulması bu platformların hedeflediği bir yapı. Web3 neobank’lar, merkeziyetsiz finans (DeFi) ürünleri ve türev borsa (PerpDEX) altyapılarıyla birleşerek yatırım, saklama ve harcamayı kesintisiz bir döngü içinde birleştirmeye çalışıyor. Böylelikle, kullanıcı elindeki faiz getiren varlıkları bozmadan anlık likidite sağlayarak ödeme yapabilir hale geliyor. Bu model, varlıkların etkin kullanımını en üst düzeye çıkarıyor ve geleneksel finansal sistemlerde bulunmayan *belirgin farklılıklar* yaratıyor.
Öte yandan, şu anda web3 neobank'lar hâlâ erken aşamada ve uygulamaların çoğu kart kullanımı ve ödeme işlemleriyle sınırlı kalıyor. Bu nedenle kullanıcı deneyimi henüz *tam anlamıyla eksiksiz* değil. Çoğu proje, ödeme ücreti muafiyeti, token ödülleri ve cashback gibi ekonomik teşviklerle ilk kullanıcı kitlesini kazanmayı hedefliyor. Ancak bu teşvik temelli yapıların sürdürülebilirliği hakkında bazı *soru işaretleri* doğuyor.
Bu noktada, web3 neobank’ların öncelikli hayatta kalma kriteri 'dönüşüm oranı' olarak öne çıkıyor. İlk aşamada teşviklerle platforma çekilen kullanıcıların hızlıca on-chain finans deneyimine geçmesini sağlayacak, varlık yönetimi, yatırım ve ödeme fonksiyonlarının *organik şekilde entegre* edildiği bir finansal mimari gerekiyor. Basit bir ödeme uygulamasından çok, kullanıcının sürekli ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir finans süper uygulamasına evrilmesi, kullanıcı bağlılığını sağlamanın anahtarı olarak görülüyor.
Bu bağlamda, bazı projelerin stratejileri dikkat çekiyor. Örneğin, Ether.fi, varlıkları nakde çevirmeden teminat bazlı anlık ödeme çözümleri sunarak farklılaşıyor. Tria ise PerpDEX ve getiri sağlama (yield farming) özelliklerini doğrudan uygulamasında sunarak, karmaşık süreçlerden kullanıcıyı arındıran bir yatırım deneyimi sağlıyor. 071 Research, bu yaklaşımı "ödeme işlevini kullanan bir Truva atı" stratejisi olarak tanımlıyor; yani kullanıcıları adım adım tüm finansal işlemlerini zincir üstüne taşımaya yönelik bir model.
Uzun vadede, web3 neobank’ların hedeflediği son nokta, alışıldık borsa arayüzlerini aşarak ‘görünmeyen finans’ deneyimini mümkün kılmak. Kullanıcılar teknik detaylara odaklanmadan, tıpkı bir banka uygulaması kullanır gibi işlemlerini yönetirken, arka planda tüm işlem akışı blokzincir üzerinde gerçekleşiyor. Gelecekte yapay zekâ teknolojilerinin entegre edilmesiyle, varlık yönetiminin daha da otomatikleşmesi ve optimizasyon kazanması bekleniyor. Bu da web3 neobank’ların *programlanabilir finans* için nihai altyapı olma potansiyelini artırıyor.
Henüz olgunlaşmamış bir yapıda olsalar da, stabil kripto paraların yaygınlaşmasıyla birlikte web3 neobank’lar, kitlesel kripto adaptasyonunun gerçekleşmesinde en güçlü adaylardan biri olarak görülüyor. 071 Research, bu modellerin zincir üstü sistemlerle gerçek dünya ekonomisi ve geleneksel finans arasındaki *yapısal geçişin temel halkası* olmaya aday olduğunu vurguluyor.
Yorum 0