Uniswap, KYC ve AML Entegrasyonu ile Düzenleyici Uyumluluğu Artırıyor

유니스왑(Uniswap), KYC ve AML İşlevlerini Entegre Ediyor

Uniswap’a, müşteri kimlik doğrulama(KYC) ve kara para aklamayı önleme(AML) işlevlerini ekleyen PureFi’nin yeni entegrasyon çözümü tanıtıldı. PureFi, bu sistemin finansal gizliliği ihlal etmeden, merkeziyetsiz finans(DeFi) alanında düzenleyici uyumluluğu sağlamayı amaçladığını vurguladı.

PureFi’nin duyurusuna göre, bu entegrasyon ‘ZK-Proof’ teknolojisini kullanarak Uniswap protokolü düzeyinde güvenlik ve uyumluluğu artırmaya odaklanıyor. Söz konusu özellik, Uniswap v4 likidite havuzlarına entegre edilebilir ve mevcut arayüz, uyarlanmış bir uyumluluk yönlendiricisi ile değiştirilerek uygulanmıştır. Ayrıca, işlem hacmine bağlı olarak aşamalı doğrulama mekanizması devreye sokulmuş durumda. Küçük çaplı işlemlerde yalnızca temel kimlik doğrulaması gerektirirken, büyük işlemlerde risk bazlı cüzdan değerlendirmesi ve gerçek zamanlı izleme sağlanıyor.

Ancak, bu yaklaşım tüm piyasa katılımcıları tarafından desteklenmiyor. Merkeziyetsiz borsa(DEX) toplayıcısı 1inch Labs’in uyumluluk sorumlusu Hedi Navazan, "İşlem hacmine dayalı bir erişim kontrolü, risk değerlendirme açısından etkili bir model değildir" diyerek eleştiride bulundu. "Risk değerlendirmesi, birçok farklı faktörü göz önünde bulundurmalıdır ve yalnızca işlem hacmini baz almak, karmaşık DeFi ekosistemi için yetersiz bir yaklaşım olabilir" şeklinde değerlendirme yaptı.

Buna karşılık, PureFi CEO’su Slava Demchuk, mevcut uyumluluk çözümlerinin çoğunlukla kullanıcı arayüzü(UI) düzeyinde çalıştığını ve bu nedenle akıllı kontrat bazlı doğrudan atlatma saldırılarına karşı savunmasız olduğunu öne sürdü. "Uniswap v4’te kullanılan 'hook' mekanizması sayesinde bu güvenlik açıklarını kapattık ve gizliliği koruyarak düzenleyici gereklilikleri karşılayan dengeli bir çözüm geliştirdik" ifadelerini kullandı.

Şu anda, PureFi’nin KYC entegrasyon sistemi UFI/BNB işlem çiftinde aktif olarak kullanılıyor ve gelecekteki düzenleyici değişimlere uyum sağlayacak biçimde modüler bir yapı olarak tasarlandı. Böylece, merkezi bir güncelleme ile yeni düzenleyici gerekliliklerin sisteme entegre edilmesi mümkün olacak.

Öte yandan, DeFi sektöründe geleneksel finans düzenlemelerinin doğrudan uygulanmasındaki yapısal zorluklara dikkat çeken yorumlar da gündeme geliyor. Navazan, "Merkezi finans sektöründe etkili olan bir modelin, merkeziyetsiz ekosistemde aynı etkiyi göstermesi beklenemez" diyerek uyardı. Ancak, ZK-Proof gibi teknolojilerin uyum gereklilikleri ile gizliliği aynı anda sağlayabileceğini belirterek, "Bu tür çözümler, düzenleyici kurumların daha esnek yaklaşımlar benimsemesine yardımcı olabilir" ifadesini kullandı.

ZK-Proof teknolojisi, kullanıcıların kimlik veya işlem verilerini doğrudan paylaşmadan belirli gereklilikleri sağladıklarını ispat etmelerine olanak tanıyan bir şifreleme yöntemi olarak biliniyor. Bu yöntem sayesinde, kullanıcılar düzenleyici gereksinimlere uyum sağlarken anonimliğini koruyabiliyor. DeFi alanındaki bu gelişmelerin, sektörün gelecekteki düzenleyici çerçevesi üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.