JELLY token’ı DeFi işlem platformu Hyperliquid’de yaklaşık 6 milyon dolar (yaklaşık 87,6 milyar Kore wonu) tutarında bir *hack* vakasına maruz kalırken, token fiyatı da sert düşüş yaşadı. Olay, 2024’ün en büyük DeFi hacklerinden biri olarak öne çıkarken, token ihracı, piyasa manipülasyonu ve borsanın verdiği tepki sektörde geniş yankı uyandırdı.
Hack olayı 26’sında yalnızca birkaç saat içinde gerçekleşti. Arkham Intelligence’a göre saldırgan, toplamda 7,17 milyon doları farklı hesaplara dağıtarak rehin bıraktıktan sonra, kaldıraçla alım-satım işlemlerini birbirini dengeleyecek şekilde kurarak JELLY token’ında açığa satış stratejisi uyguladı. Bu işlemler sırasında bazı pozisyonlar *zorunlu tasfiye* edilirken, zararın büyük kısmı Hyperliquid’in likidite havuzuna (HLP) yansıtıldı. Saldırgan bu süreçten milyonlarca dolarlık kazanç sağlarken, JELLY fiyatı önce sert yükselip ardından hızlıca çökerek 0,0095 dolara kadar geriledi. İlk listeleme fiyatı olan 0,21 dolardan bakıldığında bu, %95’in üzerinde bir düşüş anlamına geliyor.
JELLY, Venmo kurucu ortaklarından Iqram Magdon-Ismail tarafından yürütülen bir Web3 sosyal medya projesinin parçası olarak 30 Ocak’ta piyasaya sürülmüştü. Ancak proje, lansman sonrasında aşırı beklenti ve spekülatif girişlerle yüksek fiyat oynaklığı yaşadı. Listelemenin ardından yaklaşık 10 gün içinde token fiyatı 0,01 dolar seviyesine kadar düştü. Piyasa değeri bir ara 250 milyon doları aşsa da, olay anında 25 milyon dolar seviyelerine kadar gerilemişti.
Hyperliquid, 26’sında yayınladığı resmi bildirimle JELLY token’ının kalıcı vadeli işlem sözleşmelerini tamamen askıya aldı ve varlığı piyasadan delist etti. Borsa, bunun “şüpheli işlem faaliyetlerinin tespiti” nedeniyle alınan acil bir önlem olduğunu vurguladı. Ayrıca Hyper Foundation aracılığıyla, *on-chain* veriler temel alınarak ilgili hack dışındaki tüm kullanıcıların zararlarının iade edileceği belirtildi. Şirket ek olarak, sistemdeki açıkları kapatmak ve ‘likidite havuzu’nun dayanıklılığını artırmak adına teknik güncellemeler yapılacağını duyurdu.
Ancak bazı sektör temsilcileri Hyperliquid’in bu süreçteki tutumunu sert şekilde eleştirdi. Bitget CEO’su Gracy Chen, “Bu olaya verilen yanıt hem amatörce hem etik dışı hem de son derece profesyonellikten uzak” diyerek, alınan kararların kullanıcı güvenine zarar verdiğini ve bunun “FTX 2.0 yoluna çıkmak” olabileceğini savundu. Özellikle açığa satış pozisyonlarının piyasa fiyatı üzerinden kapatılmasının adil olmadığını vurgulayarak, bu durumun tehlikeli bir emsal teşkil ettiğini ifade etti.
Bitget Wallet COO’su Alvin Kan ise “Temeli zayıf projeler eninde sonunda çöker” yorumunda bulunurken, bu olayın spekülasyon ve meme-temelli varlıkların nasıl dalga dalga yok olabileceğini gözler önüne serdiğini belirtti. Diğer yandan BitMEX kurucusu Arthur Hayes, “Hyperliquid’in merkeziyetsizmiş gibi davranmasına gerek yok, zaten kullanıcılar da onlardan bu kurguya sadık kalmalarını beklemiyor” yorumunda bulundu ve bu tür olayların DeFi dünyasının *yapısal zayıflıkları* nedeniyle yeniden yaşanmasının olası olduğunu hatırlattı.
Saldırı yalnızca borsa ve kullanıcılar için değil, saldırgan için de ciddi zararla sonuçlandı. Saldırgan her ne kadar 7,17 milyon doları sisteme yatırmış olsa da, bunun yalnızca yaklaşık 6,26 milyon dolarını çekebildi. Yaklaşık 900 bin dolarlık fon hâlâ erişilemez durumda. Bu nedenle hack işlemi başarıyla tamamlanabilseydi saldırgan 4.000 dolarlık bir kâr elde etmiş olacaktı. Ancak başarısızlık durumunda 1 milyon dolara yakın bir zararla karşı karşıya kalma riski taşıyor.
Son aylarda ardı ardına hack’ler ve likidite şoklarıyla sarsılan Hyperliquid, Mart başında Ethereum’daki yoğun likidasyon nedeniyle zarar yaşamış ve buna karşılık olarak marjin gereksinimlerini artırarak önlem almaya çalışmıştı. Ancak JELLY olayı, alınan hiçbir önlemin yeterince etkili olmadığını bir kez daha gösterdi. DeFi sisteminin doğasında bulunan ‘merkeziyetsizlik’ idealinin gölgesinde, kullanıcılar hâlâ *denetimsiz ve yüksek riskli varlıklara* maruz kalmayı sürdürüyor.
Yorum 0