Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Trump yönetimi, kripto şirketlerine bankacılık erişimini yeniden açıyor

09 Nisan Çarşamba, 2025 14:13

Trump yönetimi, kripto şirketlerine bankacılık erişimini yeniden açıyor / Tokenpost

Donald Trump, başkanlık görevine geldikten kısa süre sonra kripto para endüstrisine yönelik *net sinyaller* vermeye başladı. Yeni düzenleyici kurum yönergeleri, başkanlık kararnameleri, stratejik dijital varlık rezerv planları ve özel görev gücü kurulumları gibi adımlar, kripto paraların *menkul kıymet olarak sınıflandırılmayabileceği* yönündeki beklentileri artırdı.

Ancak kripto para piyasasında bu değişimlerin hayata geçmiş *somut düzenlemeler* getirmediği yönünde eleştiriler de bulunuyor. Politik duruş net bir şekilde ortaya konsa da, bunu destekleyecek detaylı yönerge ya da yasal altyapının eksik olduğu kaydediliyor. Özellikle David Sacks liderliğindeki kripto para özel politika ekibinin açıklamaları ve Bitcoin(BTC) stratejik rezerv kararı gibi hamleler sadece *sembolik* olarak değerlendiriliyor.

Trump yönetiminin attığı en somut adımlardan biri, kripto para şirketlerinin karşılaştığı *bankacılık hizmetlerine erişememe* (debanking) sorununun çözümüne yönelik oldu. Biden döneminde uygulanan bazı düzenlemeler nedeniyle pek çok kripto para girişimi bankacılık hizmetlerinden mahrum kalmıştı. Trump, göreve geldikten sadece iki gün sonra Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) SAB 121 adlı muhasebe bültenini iptal etti ve kripto para saklama hizmeti veren bankalar üzerindeki *düzenleme yükünü* azaltan yeni yönergeler yayınladı.

Bunun ardından 7 Mart’ta ABD Para Denetleme Ofisi (OCC), önceki yorumlardan 1179 numaralı olanı yürürlükten kaldırarak, bankaların onay almadan kendi inisiyatifiyle kripto para saklama gibi işlemleri yürütebileceğini belirten 1183 numaralı yeni bir yorumu duyurdu. 28 Mart’ta ise Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), Biden döneminde açıklanan FIL-16-2022 rehberini geri çekerek, bankaların kripto para faaliyetlerine dair *ön bildirim zorunluluğu olmadan* karar alabilmesinin önünü açtı.

Bu adımlar sayesinde, OCC, FDIC ve SEC gibi üç önemli düzenleyici kurumun peş peşe düzenlemeleri gevşetmesiyle birlikte kripto para şirketlerinin *finansal altyapıya erişiminin* orta ve uzun vadede ciddi derecede iyileşmesi bekleniyor.

Trump yönetiminin önemli bir başka politika değişikliği de SEC’in *uygulama stratejisinde* dikkat çekiyor. Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte SEC, Coinbase, Kraken, Ripple(XRP), Cumberland ve Consensys gibi büyük kripto para şirketlerine yönelik *kayıt dışı menkul kıymet satışı* suçlamalarını içeren davaları ardı ardına geri çekti. Özellikle Ripple davasındaki temyiz sürecinin iptal edilmesi ve cezanın büyük kısmının iade edilmesi sektörde *olumlu bir sinyal* olarak yorumlandı.

Tamamen düşürülmeyen bazı davalar için ise farklı bir yaklaşım benimsendi. Binance, Tron ve Gemini gibi projelere yönelik açılan davalar ertelendi ve bu durum, mahkeme dışında *uzlaşma ihtimalinin* sinyali olarak değerlendirildi. Özellikle Gemini’ye yönelik hala süren dava, daha önce benzer içerikteki bir başvurunun reddedilmesine rağmen devam ettirildiği için, bu uygulamanın yalnızca hukuki değil *politik nedenlerle* de sürdürüldüğü tahmin ediliyor.

SEC ayrıca, Robinhood Crypto, OpenSea, Uniswap ve Yuga Labs gibi şirketlere yönelik başlatılan soruşturmaları da sessizce durdurdu. Oysa bu şirketlere daha önce *Wells bildirimi* gönderilmişti. SEC’in bu soruşturmalardan geri adım atması, mevcut yasal yorumların *esnetildiği* şeklinde analiz ediliyor.

Tüm bu gelişmeler, kripto paraların “*menkul kıymet olmadığı*” yönündeki dolaylı fakat güçlü bir yaklaşımın sinyalini verdiği şeklinde yorumlanıyor. Aracı hizmetler, borsa işletmeciliği, takas işlemleri ve varlık ihracı gibi unsurların artık düzenleme kapsamı dışında tutulduğu varsayılıyor. Özellikle SEC’in son olarak Metacoin, İş Kanıtı(PoW) madenciliği ve dolar bazlı stabilcoin’leri *menkul kıymet mevzuatı kapsamında değerlendirmediğini* resmen açıklaması dikkat çekti.

Yine de tüm bu yasal değişiklikler ve dava iptalleri, kripto para sektörüne net bir *kılavuz* sunmakta yetersiz kalıyor. Trump’ın benimsediği “*bilgi bombardımanı* (Flood the Zone)” stratejisi nedeniyle politikalar farklı yönlerden eş zamanlı olarak açıklanıyor ve bu da *tutarlılık sorunları* yaratabiliyor.

Buna rağmen, bankacılık erişiminin yeniden sağlanması ve davaların iptaliyle birlikte kripto şirketleri için *hukuki belirsizliğin* hızla azaldığı gözlemleniyor. Eğer Trump yönetimi bu süreci yasal düzenlemelerle desteklemeyi sürdürürse, ABD’nin küresel kripto para düzenlemeleri yarışında *öncü bir konuma* çıkabileceği beklentisi artıyor.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1