Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Yapay zekâ çağında içerik güvenliği için blokzincir şart

10 Nisan Perşembe, 2025 18:48

Yapay zekâ çağında içerik güvenliği için blokzincir şart / Tokenpost

2023 sonbaharında Hollywood yazarları, *yapay zekâ(AI)* teknolojisinin yaratıcı alanlarını tehdit ettiği gerekçesiyle greve gitti. Yapay zekânın senaryoları otomatik olarak üreterek gerçek yaratıcılığı tehdit edebileceği düşüncesi hakimdi. Bir yıl sonra Taylor Swift ve Tom Hanks'in görüntüleri kullanılarak hazırlanan bir *deepfake* kamu spotu, seçimlerdeki dezenformasyon riskine dikkat çekti. Bu durum, AI çağında toplumun giderek gerçekliğin çarpıtılması ve bilgi manipülasyonu gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını gösterdi.

2025 yılı başı itibarıyla, *üretken yapay zekâ* içerik endüstrisinde dönüşümü hızlandırmaya devam ediyor. Ancak bu teknolojinin sunduğu avantajların ardında ciddi bir güven bunalımı ve toplumsal endişe yatıyor. Pew Research Center verilerine göre, Amerikalıların %52’si AI’nin günlük kullanımını ‘endişe verici’ bulurken, küresel ölçekte tüketicilerin %68’i çevrim içi gizlilik ihlalleri ve aldatıcı medya konusunda kaygılı. Basit birer şaka ya da eğlencelik içerikten öteye geçerek, yapay zekâ artık içeriğin *üretilme, dağıtılma ve tüketilme* şeklini kökten değiştiriyor.

Bu dalga içinde *deepfake* içeriklerin ve izinsiz kopyaların artması, içeriklere olan güveni ciddi şekilde zedeliyor. Özellikle medya, finans piyasaları ve siyaset gibi alanlarda bu zararın etkisi daha yıkıcı hale geliyor. Yapay zekâ sadece gerçekliği taklit etmekle kalmıyor; yanlış bilgilerle kişisel ve kurumsal güveni sarsıyor. Bu nedenle içerik üreticileri ve platformlar, hem telif hakkı ihtilafları hem de itibar riskleri ile karşı karşıya kalıyor.

Bu sorunlara karşı öne çıkan çözüm ise *blokzincir* teknolojisi oluyor. Daha önce de içerik mülkiyeti koruma aracı olarak anılan blokzincir, üretken yapay zekânın yükselişiyle birlikte daha fazla önem kazanmaya başladı. Özellikle merkeziyetsiz doğrulama ağları sayesinde, merkezi bir kuruma ihtiyaç duymaksızın farklı platformlarda AI ile üretilmiş içeriklerin doğruluğunu teyit edebilecek bir yapı oluşturmak mümkün hale geliyor.

Bugün geçerli olan fikri mülkiyet yasa ve düzenlemeleri, AI üretimi içerikleri denetlemede yetersiz kalıyor. Yapay zekâ tarafından üretilen görüntü, ses ve videoların yasal sahipliğinin kime ait olduğu belirsiz. Bu belirsizlik kötüye kullanılarak kimlik avı saldırıları ve kripto cüzdanların ele geçirilmesi gibi suçların artmasına yol açıyor. Yayınlanan son raporlar, sahte deepfake içeriklerine dayalı dolandırıcılık olaylarının patlama yaptığını belirtiyor.

Blokzincir burada devreye girerek AI üretimi içeriğe bir ‘dijital parmak izi’ kazandırma imkânı sunuyor. Bu da hem orijinal üreticiyi belirlemeyi hem de içerik üzerindeki değişiklik geçmişini şeffaf biçimde takip etmeyi sağlıyor. Örneğin, bir oyun geliştiricisi AI tarafından yaratılan bir karakteri blokzincire kaydederek, hem temel teknolojisini koruyabilir hem de izinsiz kullanımın önüne geçebilir. Aynı şekilde bir film stüdyosu, AI ile oluşturduğu sahnelerin sertifikasını alarak yasa dışı dağıtım ve müdahaleleri engelleyebilir. *Metaverse* ortamlarında da kullanıcılar, AI kaynaklı avatar ve varlıkları üzerinde tam kontrol sahibi olabilir.

Blokzincire dayanan zincir üstü (on-chain) doğrulama sistemleri, AI içeriğinin gerçekliğini doğrulamada önemli bir araç haline geliyor. AI pazarının 2032 yılına kadar yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık (yaklaşık 1.898 trilyon ₺) bir hacme ulaşacağı öngörülürken, içeriğin güvenliği ve meşruiyetini artıran merkeziyetsiz teknolojilere olan ihtiyaç da hızla büyüyor.

Bazı uzmanlara göre, AI doğrulaması merkezi platformlar ya da devletlerin yönettiği veritabanları üzerinden yapılmalı. Ancak bu senaryo; siber saldırıya açıklık, çıkar çatışmaları ve düşük şeffaflık gibi yapısal sorunlara neden olabilir. Öte yandan, watermark gibi geleneksel teknikler de kolayca kaldırılabilir veya zarar görebileceği için uzun vadeli bir çözüm sunmuyor.

Bugünün dünyasında yapay zekâ teknolojisinin gelişim hızı, mevcut yasal ve teknik düzenlemelerin çok ilerisinde. Sahte üretken içeriklerle yapılabilecek dolandırıcılık, itibar suikasti ve hatta siyasi manipülasyonun önü açılmış durumda. Bu nedenle sektör daha köklü çözümlere yönelmek zorunda. Blokzincir tabanlı, genişletilebilir bir doğrulama altyapısı sayesinde bu teknolojik boşluk kapatılarak güven temelli bir dijital ekosistem korunabilir.

Blokzincirin asıl değerini göstereceği yer; *vakit kaybetmeden* bu sistemi inşa etmek olacak. Özellikle 2025’te AI ile işlenen kripto para dolandırıcılıklarının rekor kırması beklenirken, bu teknoloji sadece ek bir çözüm değil; *zorunlu* bir altyapı öğesi haline geliyor.

İçerik sektöründeki kişi ve kuruluşların artık merkeziyetsiz doğrulama altyapısını benimseyip düzenleyici otoritelerle iş birliği içinde hareket etmesi gerekiyor. AI tabanlı içeriklerin şeffaflığı ve gerçekliği sağlanamazsa, dijital güven tamamen çöker ve sektör, daha katı yasal baskılara maruz kalır.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Baş makale

Kraken, NinjaTrader’ı 1,5 milyar dolara satın almaya hazırlanıyor

Rusya merkezli Garantex, yaptırımlara rağmen Grinex çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor

Bakkt, Ortak CEO Modeline Geçti ve Stratejik Değişiklikler Yaptı

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1