Güney Kore’de Ethereum(ETH) tabanlı on-chain yatırımlarda rekor artış

2025’in ilk çeyreğinde, Güney Kore kripto para piyasasında kullanıcıların *on-chain* yani zincir üstü platformlara belirgin bir geçiş yaptığı dikkat çekiyor. Tiger Research tarafından yayımlanan en son rapora göre, yerel yatırımcılar merkezi borsalardan yani CEX’lerden ayrılarak Ethereum(ETH) tabanlı merkeziyetsiz ağlarda daha etkin hale gelmeye başladı. Bu eğilim, geçici bir akımdan ziyade çeşitli dışsal etkenler ve piyasa dinamiklerindeki değişimlerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Bu analiz, yaklaşık 60 bin Koreli kullanıcı cüzdanı üzerinden yapıldı. Gelişmiş filtreleme algoritmaları kullanılarak gerçek zincir üstü faaliyetleri tespit edildi. Tiger Research’e göre, 2024 Aralık ayında Ethereum ekosisteminde Koreli kullanıcıların gerçekleştirdiği işlem sayısı şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. Bu artışın arkasında, merkeziyetsiz borsalar (DEX) ve launchpad (ön satış) gibi araçları kullanarak yapılan *öncü yatırımların* güç kazanması olduğu belirtiliyor. Aynı dönemde, yerel borsalardan dış cüzdanlara doğru gerçekleşen varlık transferlerinde de ciddi bir artış gözlemlendi; bu da yerel yatırım ortamına yönelik güven eksikliğinin *fiili varlık çıkışına* dönüştüğünü gösteriyor.

Siyasi belirsizlikler de kullanıcıların *on-chain* geçişini hızlandıran bir etken oldu. 2024 yılı sonunda, eski başkan Yoon Suk-yeol’un sıkıyönetim ilanı gibi siyasi gerilimler, Kore wonuna olan güveni sarsarken, insan kaynaklı risklerin de öne çıkmasına sebep oldu. Bu ortamda stabil kripto paralar (stablecoin) ile küresel borsalara olan talep ciddi şekilde arttı. Ayrıca, küresel borsaların ve DeFi ekosistemlerinin sunduğu yatırım seçenekleri, sınırlı yerel düzenlemelere sahip piyasaya kıyasla daha cazip hale geldi.

2025’in ilk çeyreğinde toplam kullanıcı sayısı az da olsa düşüş gösterdi. Ancak yatırım büyüklüğüne göre yapılan analiz farklı bir tablo ortaya koydu. 1.000 dolar üzeri yatırım yapan kullanıcıların işlem hacmi düşerken, 1.000 dolar altındaki küçük yatırımcıların etkinliği artmaya devam etti. Tiger Research bu veriye dikkat çekerek, mevcut piyasa durgunluğuna rağmen küçük ve orta ölçekli yatırımcıların kripto para ekosisteminde daha ‘istikrarlı’ biçimde yer edinmeye başladığını vurguladı.

En yoğun *on-chain* etkinlik, Ethereum ve ERC-20 tabanlı token transferlerinde görüldü. Bu işlemler çoğunlukla Metamask cüzdanı üzerinden gerçekleşti. Swap (değişim) ve bridge (köprü) gibi fonksiyonlarda da Metamask en çok kullanılan aracı oldu. DeFi dışında, bazı kullanıcılar Uniswap, 1inch veya OKX gibi platformları aynı anda aktif biçimde kullandı. NFT alanında kullanıcıların yalnızca yaklaşık %6’sı etkin olsa da, airdrop haberleri doğrultusunda dönemsel katılımlarda ani artışlar gözlendi.

Stabil kripto paralar içinde ise USDT(Tether), USDC(Circle)’yi açık ara farkla geride bıraktı. Kullanıcı sayısı açısından yaklaşık 1.8 kat öndeydi. Bunun temel nedeni USDT’nin yüksek likiditesi ve çok sayıda borsa tarafından desteklenmesi olarak açıklanıyor. MiCA mevzuatına uymama tartışmalarına rağmen, yatırımcı tercihlerinde hala ‘işlem kolaylığı’ en belirleyici kriter olmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, bu rapor yalnızca sayısal verilerle sınırlı olmayan, yapısal bir değişime işaret ediyor. Güney Koreli kullanıcılar artık kalıcı biçimde *on-chain* merkezli yatırım alışkanlıklarına geçiş yapıyor. Bu durum, siyasi risk, düzenleyici baskılar ve küresel yatırım fırsatlarına erişim isteği gibi çok katmanlı unsurların birleşiminden kaynaklanıyor. Tiger Research önümüzdeki dönemde sadece Ethereum değil, Solana(SOL) ve Base gibi farklı blockchain ağlarındaki Koreli kullanıcı alışkanlıklarını da izlemeyi hedefliyor.

Bu çalışma, Kore’deki zincir üstü yatırım kültürünün evrimini ve *kendiliğinden oluşan* küreselleşme sürecini belgeleyen önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. Veri odaklı analiz yaklaşımı sayesinde, Koreli kullanıcı profili detaylı şekilde ortaya kondu; kripto para piyasasının Güney Kore toplumunda artık yalnızca bir finansal ürün değil, aynı zamanda deneysel bir alan olarak benimsendiği bir kez daha kanıtlandı.