Vitalik Buterin'den Ethereum(ETH) node'ları için yeni genişleme stratejisi

Ethereum(ETH) kurucu ortaklarından Vitalik Buterin, katman 1 (L1) zincirlerin ölçeklenebilirliğini korurken yerel node çalıştırmayı kolaylaştıracak yeni bir genişleme stratejisi önerdi.

Buterin, 24’ünde Ethresear.ch sitesinde yayımladığı yazısında, ağın ölçeklenebilirliğini artırırken kullanıcıların kişisel node çalıştırma kapasitesini sürdürmesine olanak tanıyan bir yapı sundu. Bu öneri, L1 gaz sınırlarının artırılması nedeniyle tüm node’ların işlem geçmişini tutmasının zamanla zorlaşacağı endişelerine yanıt niteliğinde.

Buterin’in çözüm önerisinin merkezinde, tüm geçmiş verileri saklamadan blokları doğrulayan ‘kısmi stateless (durumsuz) node’ bulunuyor. Bu tür node’lar, ‘stateless’ doğrulama veya ZK-EVM kullanarak tüm zinciri doğrulayabiliyor. Kullanıcılar ise sadece sık kullandıkları hesaplar ya da uygulamalara ait durum verilerini yerel olarak saklayabiliyor.

Kısa vadede Buterin, EIP-4444’ün tam anlamıyla uygulanmasını önerdi. Bu teklife göre, node’ların sakladığı geçmiş blok verileri yaklaşık 36 günle sınırlandırılacak. Böylece disk alanı ihtiyacı büyük ölçüde azalacak. Ek olarak, geçmiş verilerin silinmiş ek kodlama (erasure coding) yöntemleriyle node’lar arasında dağıtılarak saklanacağı bir sistem önerdi. Bu sayede merkezi veri barındırma hizmetlerine olan bağımlılık azalabilecek.

Buterin ayrıca, ağın daha verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla depolama işlemlerinin gaz ücretlerini artırıp, işlem yürütme maliyetlerini azaltmayı teklif etti. Orta vadeli bir hedef olarak da, ‘stateless doğrulama’ya geçilmesi sayesinde node’ların Merkle dalı olarak durum bilgisi tutma zorunluluğunun ortadan kalkacağını ve böylece veri depolama gereksiniminin daha da azaltılabileceğini belirtti.

Son olarak Buterin, geleneksel blokzincir doğrulamanın ötesinde, yerel RPC sunucularının işletilmesinin önemini vurguladı. Bu yaklaşım sayesinde zincir üzerindeki verilere güvenilir, sansüre dayanıklı ve gizlilik odaklı erişim sağlanabiliyor. ZK-EVM ve özel bilgi sorgulama (PIR) gibi teknolojilerin potansiyeli yüksek olsa da, yüksek maliyetli şifreleme çözümleri, meta veri gizliliği sorunları ve merkezi RPC hizmet sağlayıcılarının oluşturduğu sansür riski gibi sınırlamaları da beraberinde getirdiğini ifade etti.