24’ünde (yerel saatle), CoinEasy’nin yayımladığı son araştırmaya göre, Bitcoin(BTC) ağında ‘karanlık mempool (dark mempool)’ adı verilen gizli işlem havuzu, gizlilik, strateji ve merkeziyetçilik tartışmalarının merkezine yerleşmiş durumda. MemPool, blokzincirde henüz onaylanmamış işlemlerin bekletildiği resmi alan olarak bilinirken, karanlık mempool bunun görünmeyen ve daha karmaşık bir versiyonu olarak tanımlanıyor. Görünürde olmayan bu alan, işlem hızı, ücretler ve gizlilik açısından tüm ekosistemde tahmin edilemeyen etkiler yaratıyor.
Bitcoin ağında, tüm düğümler mempool’un kendi versiyonunu tutar ve işlemleri Gossip Protocol üzerinden birbirleriyle paylaşır. Ancak bazı işlemler bu paylaşım sürecinde elenir. Özellikle cezalı adreslere gönderilen ya da ‘standart dışı’ kabul edilen işlemler, bazı nod’lar tarafından mempool’a alınmaz. Bu nedenle bu tür işlemler sistemin dışında kalır ve gizli işlem havuzu olan karanlık mempool’a yönelir.
Araştırmayı yayımlayan CoinEasy, karanlık mempool’u “kamusal ağda görünmeyen özel işlem havuzu” olarak tarif ediyor. Bu ağda yürütülen işlemler, seçilmiş madenciler veya kurumlarla yapılan özel anlaşmalar doğrultusunda ilerliyor ve genel ağ düğümleri bu işlemlere ulaşamıyor. Bu yapıyı kullanan taraflar, bloklara dahil edilmede öncelik kazanıyor ve belirlenmiş işlem ücretleri sayesinde tahmin edilebilir maliyet ve hız avantajına sahip oluyor.
Kurumsal yatırımcılar ve büyük borsaların ise özellikle ‘ön alma (front-running)’ gibi saldırılardan kaçınmak amacıyla bu yöntemi tercih ettiği belirtiliyor. Açık mempool’da herkes işlemleri gerçek zamanlı görebildiğinden, rakipler daha yüksek ücret ödeyerek blok alanını kapabilir. Oysa karanlık mempool, işlemleri blok onayı öncesine kadar gizli tutarak rekabet avantajı sağlıyor.
Öte yandan, bu yapıların şeffaflık ve adil piyasa koşulları açısından sorun yarattığı eleştirileri de artıyor. Blokzincirin temel ilkeleri arasında yer alan ‘şeffaflık’ ve ‘açıklık’ ilkesi, karanlık mempool kullanımı nedeniyle zedeleniyor. CoinEasy’ye göre, büyük madenciler veya kurumsal aktörler arasında bilgi tekeli oluşması, bireysel kullanıcıları ve küçük aktörleri ağda dezavantajlı konuma sürüklüyor. Araştırma ayrıca Maximal Extractable Value (MEV) gibi piyasa bozulmalarının karanlık mempool ile doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.
Ethereum(ETH) ağındaki karanlık mempool kullanımı 2022’de %7 iken, günümüzde %15’in üzerine çıkmış durumda. Bitcoin cephesinde de benzer bir eğilim gözleniyor. Standart dışı işlemleri engelleyen node’ların artması, Ordinals veya Runes gibi meta protokol kullananların açık mempool yerine karanlık alternatife yönelmesine yol açıyor. Bu durumun önümüzdeki dönemde daha da hızlanması bekleniyor.
Karanlık mempool, gizlilik, düşük işlem süresi ve öngörülebilir komisyonlar gibi avantajlar sunarken, aynı zamanda şeffaflıktan uzaklaşma ve merkeziyetçilik riskleri de taşıyan çift yönlü bir olgu. CoinEasy, bunu “blokzincirin idealizm ile gerçeklik arasında kalan gri alanı” olarak tanımlıyor. Kullanıcının bakış açısına göre bu yapı bir fırsata da dönüşebilir, bir riske de.
Bitcoin ağı, tek tip değil, farklı değerler ve politikaların iç içe geçtiği bir yapı olarak gelişiyor. Karanlık mempool, bu çeşitliliğin ve ağın evrim geçirdiğinin bir göstergesi. Artık işlemler yalnızca gönderme ve alma değil, aynı zamanda stratejik karar ve güç dengesi unsuru haline dönüşmüş durumda.
Yorum 0