‘에이전트 tabanlı DeFi’ modeliyle dikkat çeken Giza’nın CEO’su Renç Korzay, dijital finansın gidişatını değiştirmek için kolları sıvadı. Durağan otomasyon araçları yerine, duruma göre karar verebilen ve dinamik biçimde hareket eden *akıllı ajanlar* kullanan bu yaklaşım; hem kullanıcıların kontrolünü koruyor hem de *verimlilik* ile *şeffaflığı* en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.
Renç Korzay’a göre bu model, “kullanıcının yalnızca emir vermediği, aynı zamanda niyetinin sürekli olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bir sistem.” Geleneksel otomasyon botları belirli komutlara bağlı olarak çalışırken, Giza’nın ajanları ise *anlık piyasa verilerine göre* politikalarını uyarlayarak hareket ediyor. Örneğin; getirisi düşen bir protokolden hızla başka birine geçebiliyorlar. Bu da onlara *esnek stratejiler geliştirme* kabiliyeti sağlıyor.
Sistemin temelinde ise 'kullanıcı – akıllı hesap – ajan' üçlüsü arasında net bir görev dağılımı yatıyor. Kullanıcılar, Ethereum’un ERC-4337 standardına uygun akıllı hesaplar oluşturuyor ve bu hesaplar üzerinden ajanlara sadece belirli işlemler için geçici anahtarlar (session key) veriyor. Böylece *izin verilmeyen işlemler* otomatik olarak akıllı sözleşme katmanında engelleniyor ve *özel anahtar sızıntısı riski* de büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Ayrıca sistem, EigenLayer’in doğrulayıcı altyapısıyla entegre çalıştığından; kural dışı hareket eden ajanlara karşı anlık cezai önlem de alınabiliyor.
Giza’nın yapay zeka alanındaki yenilikçi yaklaşımı da dikkat çekiyor. Ajanların karar verme süreçleri, ‘doğrulanabilir hesaplama’ altyapısıyla donatıldı. Bu sayede alınan her karar matematiksel olarak ispatlanabiliyor. Her ajan, işlemlerini blokzincire kayıt ediyor ve kullanıcı istediği an kendi *akıllı hesabının yalnızca izinli işlemleri* yaptığından emin olabiliyor. Bu, DeFi sektöründe son dönemde büyük ilgi gören *güvene gerek duymayan yapay zeka* anlayışının güçlü bir örneği olarak görülüyor.
Giza’nın tek amacı getiri optimizasyonu değil. Korzay, platformun vizyonunu şöyle özetliyor: “Giza, DeFi içinde sermayenin farklı protokoller arasında giriş çıkış yaptığı bir ‘*likidite solucan deliği*’ olmayı hedefliyor.” Bu vizyon, piyasa genelindeki *sermaye akışında tıkanıklıkları* azaltarak, uzun vadede *tam otomasyonlu ticaret ortamının altın standardı* olmayı hedefliyor.
Düzenleyici uyumluluk konusunda da Giza’nın planı sağlam. Korzay, yapay zekanın finans dünyasında sorumluluk üstlenmeye başladığı bu dönemde, model bazında *şeffaf hesap verebilirlik* ilkesinin öne çıktığını vurguluyor. Giza, her ajanın politika karmasını, giriş değişkenlerini ve koruma önlemlerini zincir üzerine yazarak düzenleyici kurumlara tam şeffaflık sunuyor. Farklı ülkelerin regulasyonlarına da *tak-çalıştır* şeklinde entegre olabiliyor.
Tüm bu unsurlar, Giza’yı sadece teknik bir araç değil, dijital finans dünyasının kurallarını baştan yazmayı amaçlayan bir altyapı olarak konumlandırıyor. Yapay zeka, blokzincir ve kullanıcı hakimiyetine dayalı bu ‘*ajan tabanlı DeFi*’ sistemi, gelecekte merkeziyetsiz finans dünyasının ana akım modellerinden biri olmaya aday.
Yorum 0