Geçtiğimiz perşembe günü, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) tabanlı ETF’lere olan yatırımcı ilgisi ani bir artış gösterdi. Her iki ürün grubu da kendi tarihindeki en yüksek ikinci ‘günlük net giriş’ miktarını gördü. Uzmanlara göre bu dikkat çekici giriş, Bitcoin fiyatının yeni bir zirveye ulaşmasıyla beraber yatırımcı duyarlılığındaki artışla bağlantılı.
ABD’de işlem gören spot Bitcoin ETF’lerine toplamda 1 milyar 170 milyon dolar (yaklaşık 1 trilyon 6 milyar TL) tutarında para girişi yaşandı. Bu girişin büyük bölümü BlackRock’ın iShares Bitcoin Trust ETF’si(IBIT) ile Fidelity’nin Wise Origin Bitcoin Fund’ına yöneldi. IBIT’e 448 milyon dolar (yaklaşık 6227 milyar TL), Fidelity fonuna ise 324 milyon dolar (yaklaşık 4504 milyar TL) net giriş kaydedildi. Bu veriler, yatırımcıların ‘agresif alım’ yönünde hareket ettiğini ortaya koyuyor.
Bu büyüklükte bir giriş, 2024 yılında şimdiye dek yalnızca bir kez aşılmıştı. 7 Kasım 2024’te Başkan Trump’ın ABD seçimlerini kazanmasının hemen ardından rekor giriş olan 1 milyar 370 milyon dolar (yaklaşık 1 trilyon 904 milyar TL) kaydedilmişti. O dönemde de piyasalar Trump yönetiminin ‘kripto dostu’ yaklaşım sergileyeceği beklentisiyle sert yükseliş yaşamıştı.
Bitcoin fiyatı ise perşembe günü seans içinde 113.800 dolara (yaklaşık 1 milyon 580 bin TL) çıkarak ‘tüm zamanların en yüksek seviyesi’ni yeniledi. Bu da piyasada güçlü bir yükseliş ivmesinin hâlâ devam ettiğini gösteriyor. Girişi artan likidite ile birlikte kriptoda yeni bir ‘fiyat keşfi süreci’ başlamış durumda.
Ethereum(ETH) tabanlı spot ETF’ler de aynı gün etkileyici bir performans sergiledi. Bu ETF’lere toplamda 383 milyon 100 bin dolar (yaklaşık 5 milyar 330 milyon TL) net para girişi oldu. Bu rakam, Ethereum spot ETF tarihi açısından da ‘ikinci en yüksek günlük giriş’ olarak kayda geçti. Bu gelişme, kurumsal sermayenin Bitcoin’in ardından Ethereum’a da yönelmeye başladığını gösteriyor.
Bu dikkat çekici büyüme, hem Bitcoin’in hem de Ethereum'un yükseliş trendini güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda kripto ETF’lerine olan ‘geleneksel yatırımcı güveninin’ hızla yeniden inşa edildiğine dair güçlü bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Yorum 0