Bitcoin(BTC), geleneksel finans dünyasının içine derinlemesine girmeye başladı. Bir zamanlar merkeziyetsizlik ve varlık bağımsızlığına dayanan bir yapıya sahipken, artık günümüzde *makroekonomik dalgalanmalardan ve piyasa duyarlılığındaki değişimlerden etkilenen bir makro varlık* haline geldiğine dair analizler yapılıyor. Kurumsal sermayenin piyasaya girmesi, bir yandan güven ve likidite sağlarken, diğer yandan Bitcoin’i *geleneksel finans sisteminin baskılarına maruz kalan riskli bir varlık* konumuna getirdiği belirtiliyor.
Son dönemde uzun vadeli yatırımcılar, Bitcoin’in dalgalanmasının azalmasından memnun görünse de, kısa vadeli yatırımcılar tahmin edilmesi zor kazanç yapısından şikayetçi. Özellikle *kurumsal yatırımcıların artan ilgisiyle birlikte Bitcoin, artık ABD ekonomik verileri, Fed’in faiz politikaları ve doların gücü gibi faktörlere karşı daha hassas* hale gelmiş durumda. Eskisi gibi bağımsız fiyat hareketleri beklemek artık zor.
2018’den itibaren devam eden Bitcoin’in yapısal dönüşümü, çeşitli verilerle de örtüşüyor. Özellikle S&P500 ETF(SPY) ve Nasdaq100 ETF(QQQ) ile güçlü bir *pozitif korelasyon*, ABD Dolar Endeksi(DXY) ile ise *negatif korelasyon* gösteriyor. Basitçe anlatmak gerekirse, *Bitcoin artık teknoloji ağırlıklı büyüme varlıkları arasında yer alıyor*, dolar güçlendiğinde değer kaybediyor, likiditenin bol olduğu dönemlerde ise yükselişe geçiyor.
Son dönemde dikkat çeken bir diğer unsur ise *yüksek getirili şirket tahvilleri spread’i (HY OAS)* ile olan ters yönlü ilişki. HY OAS, riskli şirket tahvillerine yatırım yapanların talep ettiği ek getiriye işaret ederken, *spread’in genişlemesi kredi piyasasındaki dengesizliğin arttığını* gösteriyor. Son zamanlarda Bitcoin bu göstergeyle *giderek daha belirgin bir negatif korelasyon* gösteriyor. Yani, kredi piyasasında stres arttığında Bitcoin daha sert gerileyebiliyor.
Bitcoin’in kurumsal bir varlık sınıfına dönüşmesi bazı avantajlar kazandırsa da, *kaçınılmaz olan sistematik riskleri de beraberinde getiriyor.* Bu süreçte Bitcoin giderek *piyasa psikolojisine duyarlı, yüksek beta’lı (High Beta) bir varlığa* dönüşüyor. Bu değişim sadece fiyat hareketlerinde değil; *saklama altyapısının merkezileşmesi ve kurumsal odaklı işlem yapısının artmasıyla birlikte, Bitcoin’in ‘kendi kendine saklama’ ilkesi* de sarsılıyor.
Uzmanlar bu yapısal dönüşümün uzun vadede Bitcoin ekosistemi içinde *kurallara uyumlu, kurumsal odaklı “temiz Bitcoin” ile, bireysel özgürlüklere dayalı, sansüre dirençli “vahşi Bitcoin”* arasında kültürel ve yapısal bir ayrışmaya neden olabileceği uyarısında bulunuyor. İlki düzenlemelere uyumlu, kurumsal yatırım için optimize edilmiş bir yapıyı temsil ederken; ikincisi Bitcoin’in özündeki merkeziyetsizlik ve kişisel kontrol idealini korumaya çalışacak. Bu bölünme ise *Bitcoin’in tarafsızlığı ve orijinal misyonunu zayıflatabilir.*
Olgunlaşan Bitcoin’in *Wall Street döneminde* de kendi değerlerini koruyup koruyamayacağı, sektörün önümüzdeki dönemde çözmesi gereken en büyük sorulardan biri. Bitcoin, finansın kalbindeki baskılara karşı koyarken ilkelerinden taviz vermemeyi başarabilecek mi?
Yorum 0