Kripto para odaklı araştırma şirketi Messari Research, yayımladığı son raporda küresel çapta sınır ötesi ödeme sistemlerinin yapısal verimsizliklerini mercek altına aldı. Raporda, bu sorunlara karşı *çözüm* olarak özellikle *stablecoin* teknolojisinin ön plana çıktığı vurgulanıyor. Yüksek maliyet ve yavaş işlem süresiyle bilinen uluslararası para transferlerinde, *stablecoin* kullanımının özellikle şirketler arasında hızla yayıldığına dikkat çekildi.
Finansal İstikrar Kurulu’nun(FSB) verilerine göre, dünya genelindeki sınır ötesi ödeme hizmetlerinin ortalama işlem ücreti hâlâ yüzde 6’nın üzerinde seyrediyor. Bu oran, FSB’nin 2027’ye kadar ortalama işlem maliyetini yüzde 1 seviyesine indirme hedefiyle büyük bir tezat oluşturuyor. Kurul, 2023 ile 2024 arasında bu konuda somut bir iyileşme yaşanmadığını belirtiyor. Özellikle Sahra Altı Afrika bölgesinin, en yüksek gönderim maliyetine ve en yavaş işlem süresine sahip alan olarak öne çıktığı tespiti yapılıyor.
Messari Research, bu verimsizliklere karşı *stablecoin*lerin sunduğu avantajlara dikkat çekiyor. Örnek olarak verilen şirketler arasında Conduit, Sphere Labs, BVNK ve Huma bulunuyor. Conduit, API tabanlı bir sistemle yılda 10 milyar doları işleyebilen bir altyapı oluşturdu. Şirket, döviz kuru masraflarını şeffaflaştırması ve transferleri *stablecoin* ile birkaç dakika içinde sonuçlandırması ile fark yaratıyor.
Öte yandan Sphere Labs, “*stablecoin* sandviçi” adını verdiği yöntemde; göndericinin yerel para birimini anında *stablecoin*e çeviriyor, bu *blockchain* üzerinden gönderiliyor ve alıcının tercih ettiği para birimine yeniden dönüştürülüyor. Bu yöntem özellikle şirketler arası (B2B) ödemelerde kullanılıyor. Şirketin verilerine göre, özellikle ikinci düzey pazarlarda *stablecoin* tabanlı ödemeler bir önceki yıla göre 20 katın üzerinde artış gösterdi. Meksika, Brezilya, Kolombiya ve Arjantin gibi ülkelerde işletmelerin hızlı ödeme sistemlerine duyduğu ihtiyaç bu artışı destekliyor.
Bir diğer dikkat çeken isim olan BVNK, 25’ten fazla ülkede ödeme altyapı lisansları aldı ya da başvuru sürecinde. Şirket, *stablecoin*le yapılan işlemler için çoklu para birimi sanal cüzdanlar, dijital hesaplar ve işlem entegrasyon hizmetleri sunuyor. Özellikle Latin Amerika’da faaliyet gösteren dLocal ile iş birliği yapan BVNK, yerel para ödeme altyapılarına *stablecoin* teknolojisini dahil ediyor.
En dikkat çekici örneklerden biri ise ABD-Meksika ödeme koridorunda görülüyor. Kripto para borsası Bitso’nun kurumsal hizmeti Bitso Business, bu koridordan yapılan tüm transferlerin yüzde 10’undan fazlasını işliyor. Şirketin iştiraki Juno tarafından çıkarılan ve Meksika pesosuna endeksli *stablecoin* olan MXNB ile kullanıcıya özel dönüşüm hizmetleri sunuluyor. Bu koridorun, Meksika’nın GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 4’ünü temsil eden bir hacme sahip olduğu dikkate alındığında, *stablecoin* kullanımının bölge ekonomisi üzerinde ciddi etkisi bulunuyor.
Ön ödeme (pre-funding) esasına dayalı geleneksel sistemlere alternatif oluşturan bir başka yenilik ise Huma'dan geliyor. Şirket, iş ortağı Arf ile birlikte, halka açık *blockchain*ler üzerinden *stablecoin* tabanlı likidite sağlayarak nostroyu esas alan geleneksel yapıyı talep bazlı (on-demand) bir modele dönüştürüyor. Bu sayede, aracı bankalar arası kredi riski taşımadan anlık ödeme yapılmasının önü açılıyor. Messari Research’e göre, Huma 2025’in sonuna kadar 10 milyar dolarlık hacme ulaşmayı hedeflerken, yalnızca haziran ayı itibarıyla 5 milyar dolarlık transfer seviyesini aşmış durumda.
Genel tabloya bakıldığında, küresel sınır ötesi ödeme pazarının 2032’ye kadar 320 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Sosyal medya merkezli içerik üreticisi ekonomisinin büyümesi ve B2C işlemlerdeki artış, *stablecoin*lere olan talebi daha da artırabilir. Messari Research, transfer maliyetlerini düşürmesi, işlem süresini kısaltması ve başarısız ödeme riskini azaltması nedeniyle, *stablecoin*lerin pratik kullanım değerinin giderek daha görünür hale geldiğini vurguluyor.
Yorum 0