2025’in İlk Yarısında Kripto Sektörü 31 Milyar Dolarlık Kayıp Yaşadı
2025’in ilk yarısında kripto para sektöründe, artan ‘siber saldırılar’, ‘dolandırıcılıklar’ ve ‘güvenlik açıkları’ nedeniyle toplamda yaklaşık 4 trilyon 3 milyar won (yaklaşık 31 milyar dolar) tutarında maddi kayıp yaşandı. Bu dikkat çekici veriler, siber güvenlik firması Hacken’in kısa süre önce yayımladığı bir rapordan alındı.
Rapora göre, bu dönemde tüm blokzincir ekosistemi genelinde en ciddi zararlar ‘erişim kontrolü’ eksikliği nedeniyle meydana geldi. DeFi ve CeFi platformlarının tamamı bu güvenlik sorunlarından nasibini alırken, endüstrinin tüm aktörleri acil bir güvenlik değerlendirmesi yapma ihtiyacıyla karşı karşıya.
Toplam zarar geçen yılın aynı dönemine göre %6’dan fazla artış gösterdi. Hacken’in kurucu ortaklarından ve aynı zamanda baş iş geliştirme sorumlusu olan Yevheniia Broshevan, “2025, blokzincir güvenliği açısından bir ‘uyarı yılı’ oldu” diyerek, ‘erişim kontrollerindeki zafiyetlerin’ projelerin güvenilirliğini, yasalarla uyumluluğu ve dijital inovasyonun sürekliliğini tehdit ettiğini vurguladı.
Yılın ilk çeyreğinde sektördeki en büyük zarara, kripto para borsası Bybit’in uğradığı ‘hack’ olayı neden oldu. Bu tek olayda yaklaşık 2 trilyon 850 milyar won (15 milyar dolar) değerinde dijital varlık çalındı. Bu, çeyrek dönem zararın %83’üne denk geliyor ve tekil bir saldırıyla en büyük kayıplardan biri olarak kripto tarihine geçti.
Ne var ki bu devasa olaydan sonra bile, erişim kontrol sistemlerindeki ciddi açıklar devam etti. 2025’in ilk yarısında toplamda yaklaşık 2 trilyon 546 milyar won (18 milyar 300 milyon dolar) zarar, bu tür erişim temelli saldırılardan kaynaklandı; yani toplam kaybın %59’u bu zayıf noktadan geldi.
DeFi platformları da ikinci çeyrekte yaklaşık 417 milyar won (3 milyar dolar) kayıpla son yılların en kötü performansını sergiledi. Bu kayıpların büyük çoğunluğu ‘akıllı sözleşme’ hatalarından kaynaklandı. Örneğin, yalnızca Cetus isimli protokoldeki bir açık, projeye 310 milyar won (yaklaşık 2 milyar 230 milyon dolar) değerinde zarara yol açtı. Akıllı kontrat güvenliği burada zayıf halkalardan biri olarak öne çıkıyor.
Sosyal mühendislik temelli ‘phishing’ saldırıları da sıklıkla yaşandı. Nisan ayında yalnızca bir yatırımcı, bu tür bir dolandırıcılıkla Bitcoin(BTC) varlıklarını kaybederek 458 milyar won (yaklaşık 3 milyar 300 milyon dolar) zarar etti. Ayrıca, Coinbase destek ekibi gibi davranan dolandırıcılar, sesli dolandırıcılık yöntemiyle en az 139 milyar won (1 milyar dolar) değerinde kripto varlık çalmayı başardı. Bu gibi vakalarda, ‘kişisel verilerin sızdırılması’ da zararı daha geniş kitlelere yaydı.
Yılın ilk çeyreği sistemsel zafiyetlerin ortaya çıkmasına sahne olurken, ikinci çeyrek ise daha sessiz geçmesine rağmen ‘tekil erişim yetkisi’ veya ‘sızdırılmış özel anahtarlar’ üzerinden yürütülen saldırıların devam ettiğini gösterdi. Hacken'in değerlendirmesine göre, sistemin yalnızca bir yöneticisinin ya da tek bir anahtarın ele geçirilmesiyle blokzincir altyapısının tamamen ele geçirilebileceği gün yüzüne çıkmış oldu.
2025 yılının ortasına gelindiğinde, sektör artık sadece saldırılara karşı ‘tepki vermek’ değil, aynı zamanda ‘dayanıklılık’ ve ‘proaktif savunma’ yaklaşımına geçmek zorunda. Daha da önemlisi, küresel ölçekte düzenleyici çerçeveler güçlenirken, ‘siber güvenlik’ artık projelerin en önemli rekabet avantajı ve varlığını sürdürebilmesi için temel faktör haline geliyor.
Yorum 0