Coinbase'in Katman-2 ağı Base, günlük yeni token üretiminde Solana(SOL)’yı geride bırakarak dikkat çekici bir rekora imza attı. Bu yeni token akışının büyük bölümü, içerik tabanlı varlık platformu Zora sayesinde gerçekleşti. Ancak sektörde bazı uzmanlar bu hareketliliğin 'spekülatif varlık' artışına yol açabileceğine dair uyarılarda bulunuyor.
Blockchain veri analiz platformu Dune Analytics’in raporuna göre, 27’sinde Base ağı üzerinde sadece iki gün içinde 100 binden fazla yeni token üretildi. Bu token’ların önemli bölümü, içerikleri coin formatında temsil eden Zora’nın “içerik tokeni” modeline dayanıyor. Öte yandan geçtiğimiz dönemde günlük token üretiminde öne çıkan Solana tabanlı projelerden Pump.fun ve LetsBonk gibi platformlar aynı süreçte çok daha düşük hacimlerle sınırlı kaldı.
Zora, kullanıcıların görsel, yazı ya da müzik gibi dijital içeriklerini NFT benzeri yapılarla tokenize etmesine olanak tanıyor. Nisan ayında gerçekleşen airdrop’tan bu yana ekosistem daha da canlandı ve Zora'nın altyapısı içerik bazlı varlık piyasasında önemli bir rol oynamaya başladı. Son günlerde ise bu sistem “meme coin” ve sanat eserlerinin ötesinde sosyal medya içerikleri ve müzik gibi formatlara da uygulanıyor.
Ancak bu yükseliş herkes tarafından olumlu karşılanmıyor. Blockchain araştırma şirketi TK Research’e göre, Zora kullanıcılarının %93’ü yalnızca alım-satım yaparken, doğrudan içerik üreten kesim %6’nın altında kalıyor. İçerik üreten ve aynı zamanda aktif olarak diğer alanlarda platformu kullanan 'çok işlevli' kullanıcı oranının ise %1 bile olmadığı bu raporlarda vurgulanıyor. Uzmanlara göre bu da “token tabanlı yaratıcı ekonomi”nin henüz beklenen düzeye ulaşmadığını gösteriyor.
Yapay zekâ destekli sanatçı Sterling Crispin daha sert bir eleştiri getirerek, üretilen içerik token’larının çoğunu “likiditesi olmayan spekülatif çöpler” olarak tanımladı. Crispin, “Bu token’lar eninde sonunda birkaç kişinin kazancına karşılık çoğunluğun kaybettiği bir sıfır toplamlı oyunun parçası oluyor,” diyerek, içeriklerin AI, meme ya da müzik tabanlı olduğunun bu sistemi daha meşru hâle getirmediğini savundu.
Bu eleştirilere karşın, Base ağının lider ismi Jesse Pollak farklı bir perspektife sahip. Pollak, Web2 döneminde içerik üreticilerinin değerlerinin adil şekilde takdir edilmediğini, ancak içeriklerin token’laştırılması sayesinde dijital içeriğin 'varlık' formuna kavuştuğunu belirtti. Ona göre “coin’ler, dijital içerik değerini yeniden tanımlamak için en güçlü araç” niteliği taşıyor.
Sonuç olarak bu gelişmelerin geçici bir trend mi, yoksa gerçekten dijital içeriklerin ‘varlığa’ dönüşümünde bir kilometre taşı mı olacağı önümüzdeki süreçte netleşecek. En büyük soru ise Zora ve Base ekosistemlerinin bu potansiyeli yalnızca spekülasyonla değil, gerçek içerik üretimi ile nasıl bütünleştireceği.
Yorum 0