2018 yılında kripto para piyasası derin bir durgunluk dönemindeyken, Polygon(MATIC) ekibi için her şey sadece bir ‘teklif kâğıdı’ kadar yakınmış. Projenin kurucu ortağı ve Polygon Vakfı CEO’su Sandeep Nailwal, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada tam da o dönemde reddettikleri 3 milyon dolarlık yatırım teklifini hatırlattı. O dönem MATIC Network adıyla faaliyet gösteren proje, yatırımcıların radarı altındaydı. Ancak neredeyse tamamlanmak üzere olan bu anlaşma, ekip üyelerinin inançları nedeniyle reddedilmiş.
Nailwal o zamanı şöyle anlatıyor: O yıllarda projeler için 15-20 milyon dolarlık İlk Coin Arzı(ICO) fonlamaları oldukça yaygındı. Polygon ekibi ise bir yarışmayı kazandıktan sonra bazı etkili yatırımcılardan 3 milyon dolarlık bir teklif aldı. Bazı yatırımcılar hatta, çeki hazır tuttuklarını söyleyerek ekibe sadece “evet” demelerini istedi. Ancak Nailwal ve takımı bu ‘kolay para’yı kabul etmenin uzun vadede projeye zarar vereceğini düşündü. ‘Kolay para’ya karşı gösterilen direnç, o dönemde iddiasız görülebilirdi ama ilerleyen yıllarda bu duruş büyük bir fark yaratacaktı.
O dönem çalışanlarına maaş bile ödeyemeyen Polygon ekibi, risk sermayesi şirketlerinden de olumlu yanıt alamıyordu. Nailwal, Singapur’da bir görüşme sırasında bir yatırımcının toplantı ortasında “Uber çağırdım, çıkmam lazım” diyerek masadan kalktığını ve uygulamada arabanın kaç dakikaya geleceğini bile gördüğünü hatırlatıyor. ‘Yorum’: Bu anekdot, o dönem girişimcilerin nasıl zorlu koşullarda ilerlemeye çalıştığını etkileyici biçimde gösteriyor.
Polygon, 2020’ye gelindiğinde MATIC Network markasını geride bırakıp tamamen yenilenen bir isimle yola devam etti. Ethereum(ETH) tabanlı bir katman-2 çözümü olarak yola çıkan proje kısa sürede küresel merkeziyetsiz finans (DeFi) merkezi hâline geldi. Toplamda 500 milyon doların (yaklaşık 6,95 milyar lira) üzerinde yatırım alarak gerek bağımsız yapısını gerekse uzun vadeli büyüme stratejisini sürdürebildi.
2025’e geldiğimizde ise Polygon, zincirler arası birlikte çalışabilirliği artıracak olan ‘Agglayer’ altyapısının lansmanına hazırlanıyor. Ağ etkinliği açısından da ciddi başarılar elde etmiş durumda. Şu anda ağ üzerinden gerçekleşen küçük ölçekli işlemler, küresel toplamın üçte birini oluşturuyor. Bu durum, Polygon’un gündelik yaşamda ‘benimsenme oranı’ konusunda liderliğini açıkça ortaya koyuyor.
Ayrıca Latin Amerika bölgesindeki dijital para transfer sistemleri de Polygon ekosistemini etkin bir biçimde kullanıyor. Aylık toplam işlem hacmi şu anda 250 milyon doları (yaklaşık 3,475 milyar lira) aşmış durumda. Bu tür kullanım örnekleri, Polygon’un sadece teknik bir deney olmaktan çıktığını ve ‘güvenilir ve işlevsel bir finansal yapı taşı’ hâline geldiğini gözler önüne seriyor.
Sonuçta, Sandeep Nailwal’ın o dönem aldığı risk, kısa vadede göze çarpmasa da bugün Polygon’un elde ettiği bağımsızlık ve istikrarın temelini oluşturdu. Kripto piyasasının yeniden dalgalanmaya başladığı bu günlerde, “çek yazmak isteyenlere hayır diyebilme cesareti”, teknolojik girişimlerin geleceğini değiştirme gücüne sahip olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Yorum 0