Fransa Finans Piyasası Otoritesi(AMF), Avrupa Birliği(AB) üyesi ülkelerden lisans almış olan kripto para şirketlerinin Fransa'da faaliyet göstermesini sınırlamayı planladığını açıklayarak, AB’nin dijital varlıkları kapsayan temel regülasyonu olan *Kripto Varlık Piyasaları Yasası (MiCA)*'nın nasıl uygulanması gerektiğine dair tartışmaları alevlendirdi.
Reuters’ın 24’ündeki haberine göre AMF, MiCA’nın yürürlüğe girmesinin ardından bazı AB ülkelerinde düzenleyici denetimin daha esnek olması nedeniyle, o ülkelerden alınan lisanslarla Fransa pazarına giren kripto para şirketlerinden endişe duyuyor. MiCA, geçen yıl uygulamaya geçmiş ve kripto para şirketlerine ‘pasaportlama(passporting)’ sistemi aracılığıyla tüm AB genelinde serbestçe faaliyet gösterme olanağı tanımıştı. AMF'nin bu çıkışı, bu pasaportlama uygulamasına karşı çıkan ilk açık örnek olarak dikkat çekiyor ve AB’nin *düzenleyici uyum* ilkesine ters düşme ihtimalini gündeme getiriyor.
Bu durumla ilgili açıklama yapan Avrupa Dijital Varlıklar Kurumu(EUCI) Genel Müdürü Marina Markezic, “MiCA'nın özü, tek bir pazar erişimi sağlamaktır” diyerek, Fransa’nın düzenleyici boşlukları gerekçe göstererek tek taraflı engellemelere yönelmesi halinde ciddi *hukuki karmaşa* ve regülasyon karışıklığı yaşanabileceğini söyledi. Gerçekten de Avusturya ve İtalya’nın ardından Fransa da kripto para şirketlerinin denetimini Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi’ne(ESMA) devretme çağrısında bulunuyor. Bu da, AB içindeki denetim otoriteleri arasında görüş ayrılıklarını gün yüzüne çıkarıyor.
Bazı hukukçular ise AMF’nin bu tutumunu *MiCA ile çelişen* bir yaklaşım olarak değerlendiriyor. Dijital varlık tokenizasyon platformu Brickken’in kurucu ortağı Edwin Mata, “MiCA, bir regülasyon biçiminde olduğu için tüm AB ülkelerinde doğrudan geçerlidir. Bu yüzden, herhangi bir üye ülkede geçerli MiCA lisansı bulunan bir şirketin Fransa tarafından tek taraflı olarak engellenmesi mümkün değildir” diye konuştu. Mata’ya göre AMF’nin yapabileceği tek şey, faaliyet denetimi yapmak ya da gözetim konusundaki endişelerini dile getirmekle sınırlı olacak; nihai karar ise ESMA’ya ait.
Mata, ayrıca bazı şirketlerin MiCA’daki boşluklardan faydalanarak aslında menkul kıymet niteliği taşıyan ürünleri kripto varlık gibi göstermeye çalışabileceğine dair endişesini de dile getirdi. Bu sebeple, gözetim otoritelerinin MiFID II (AB Finansal Enstrümanlar Direktifi) kapsamında olması gereken ürünlerin MiCA ile dolanılmasına izin vermemesi gerektiğini vurguladı.
Tüm bu gelişmeler, AB ülkelerinin MiCA’nın temel maddeleri konusunda ortak bir anlayıştan uzak olduğuna işaret ediyor. Marina Markezic, “Bazı öneriler MiCA’nın bizzat kendisinin değiştirilmesini gerektirecek kadar yasal düzenleme ihtiyacı doğurabilir. Bu da endüstride *yeni bir belirsizlik* sürecini tetikleyebilir" diyerek uyarıda bulundu.
Fransa’nın bu adımı, kripto para piyasasında yaşanan ‘regülasyon arbitrajı’nı engelleme çabasının bir yansıması olarak görülüyor. Ancak bu hamle, AB genelindeki bütüncül pazar erişimi yapısını sekteye uğratabilir. Bu nedenle, Avrupa Komisyonu, ESMA ve üye ülkeler arasındaki ilişki dengelerinin nasıl şekilleneceği büyük merak konusu. AMF’nin çıkışı sadece bir uyarı mı kalacak, yoksa somut engellemelerle mi sonuçlanacak; bu, Avrupa’daki regülasyon sisteminin geleceği üzerinde belirleyici etkiler yaratabilir.
Yorum 0