Shiba Inu(SHIB) topluluğu son günlerde, projenin önde gelen ismi Shytoshi Kusama’nın ekipten ayrıldığına dair söylentilerle çalkalanıyordu. Ancak Kusama, 24’ünde X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamayla bu iddiaları yalanladı. Projenin *çekirdek stratejileri* üzerinde halen merkez ekip ile birlikte çalıştığını vurgulayan Kusama, SHIB ekosisteminde bir ‘liderlik boşluğu’ oluştuğu yönündeki endişeleri yatıştırdı.
Shytoshi Kusama uzun süredir, Shiba Inu’nun geleceğinin topluluk tarafından şekillendirilmesi gerektiğini savunuyordu. Bu vizyon doğrultusunda, yaz aylarında SHIB’in *geçici başkanını* seçmeye yönelik, *topluluk odaklı bir seçim süreci* başlatacağını duyurdu. Kusama, karar alma süreçlerindeki liderlik rolünü geride bırakıp, projenin küresel düzeyde tanıtımına odaklanacağını belirtti. Bu geçişin SHIB’in daha *dağıtık bir yönetişim sistemine* geçişinde önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Açıklanan seçim sistemi üç aşamadan oluşuyor. İlk olarak, herkesin aday olabileceği bir başvuru süreci yürütülecek. Topluluktan en fazla oyu alan 10 kişi bir sonraki aşamaya geçecek ve burada farklı platformlar üzerinden canlı veya kaydedilmiş *resmî tartışmalar* yapılacak. Bu tartışmaların sonunda, bir hafta sürecek ikinci oylamayla son üç aday belirlenecek. Seçilen kişi, SHIB’in genel yönetişim faaliyetlerinden sorumlu olacak.
Kusama, yaptığı açıklamada ayrıca Treat DAO ile olan yakın iş birliğinin devam ettiğini ve SHIB’in *yapsal büyümesini* desteklemek amacıyla yapay zekâ temelli projelere ağırlık verileceğini de belirtti. Projenin yalnızca bir ‘meme coin’ değil, gerçek *ekosistem değeri* üreten merkeziyetsiz bir yapı olduğunu hatırlatarak, toplulukla olan *güçlü bağlarını* sürdüreceği sözünü verdi.
2020 yılında başlatılan Shiba Inu(SHIB), kurucusu Ryoshi’nin projeyi bırakmasının ardından, Kusama’nın liderliğinde önemli bir dönüşüm sürecine girmişti. Kusama’nın vizyonu, son 5 yılda SHIB’i popüler bir şaka coin’inden *dağıtık yönetişim modeli* benimsemiş bir projeye dönüştürdü. Son tartışmalar her ne kadar geçici bir boşluk hissi yaratsa da, yapılan açıklamalar bu sürecin bilinçli bir *yönetişim geçişi* olduğunu ortaya koydu. Bu da toplulukta panik havasını bir nebze de olsa dağıttı.
Yorum 0