Pendle ve Boros, DeFi türev piyasasında kurumsal yatırımcılar için istikrarlı getiri devrimi başlatıyor

Tiger Research tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, DeFi (merkeziyetsiz finans) tabanlı türev projelerinden Pendle ile onun alt platformu olan Boros, fonlama ücretlerindeki belirsizliği ortadan kaldırarak kurumsal yatırımcılara *tahmin edilebilir* bir getiri yapısı sunuyor ve bu yönüyle merkeziyetsiz finans piyasasında *paradigma değişimine* öncülük ediyor.

Fonlama ücretleri, vadeli işlem piyasalarında long ve short pozisyonlar arasındaki dengenin sağlanması için kullanılan finansal araçlar olsa da, piyasa koşullarına bağlı olarak kazanç ve maliyet dengesini hızla değiştirebiliyor. Bu durum, özellikle kurumsal yatırımcılar için önemli bir risk oluşturuyor ve sermaye tahsisini zorlaştırıyor. İşte bu probleme çözüm geliştirmek adına Pendle, *DeFi tabanlı türev piyasasına* Boros’u entegre ederek yapısal bir alternatif sundu.

2021 yılında piyasaya sürülen Pendle, gelir üreten token’ları analiz ederek gelecekteki getiriyle ana sermayeyi ayıran yapılandırılmış ürünler geliştirdi. Boros platformunda sunulan ürünler ise sadece fonlama ücretine odaklanıyor. ‘YU (Yield Unit)’ ismi verilen bu birimler, yatırımcılara yalnızca fonlama akışlarına yatırım yapma ya da korunma imkanı tanıyor. Bu yapı, varlık fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenmeden yalnızca fonlama getirilerinin alınıp satılmasına olanak sağlıyor.

Tiger Research’e göre her bir YU, belirli bir borsa ve paritenin (örneğin Binance-BTCUSDT) fonlama kazançlarını izole ediyor. Yatırımcılar bu ürünler üzerinden, beklenen getiri oranı (içsel APR) ile fiili gerçekleşen getiri arasındaki farkı hedefleyerek long veya short pozisyon alabiliyor. Örneğin içsel APR %8 iken fiili getiri %10 olduğunda, long pozisyon sahibi yatırımcı %2 oranında kar elde ediyor. Short pozisyon ise tam tersi yönde çalışıyor.

Bu sistem sayesinde kurumsal yatırımcılar, delta nötr stratejilerdeki en büyük risklerden biri olan *fonlama ücreti oynaklığını* ortadan kaldırabiliyor. Örneğin Ethena gibi, spot alım ve vadeli short pozisyonu ile kar dengesini gözeten projeler, Boros aracılığıyla fonlama getirilerini sabitleme imkanı bulabiliyor. Tiger Research, bu yapı sayesinde yıllık %14’e kadar *istikrarlı getiri* sağlanabileceğini ifade ediyor. Raporda ayrıca, değişken fonlama gelirleri ile sabit APR’ler arasında yapılacak takas sözleşmeleri *görsel grafiklerle* sunulmuş.

Boros başlangıçta Arbitrum ağı üzerinde çalışıyor; şimdilik Binance’in BTC ve ETH perpetual (vadeli) piyasaları ile Hyperliquid borsasına entegre edilmiş durumda. İlerleyen dönemde Solana(SOL), BNB gibi yeni varlıklar ve daha fazla borsanın eklenmesi planlanıyor. Bu genişleme yalnızca kurumsal değil, bireysel yatırımcılar için de etkili *hedge stratejileri* geliştirme imkanı tanıyacak ve platformun ana akım getiri yönetim aracı haline dönüşme potansiyeline vurgu yapıyor.

Pendle’ın uzun vadeli hedeflerinden biri ise Boros üzerinden *geleneksel finansla entegrasyonu* sağlamak. Buna göre LIBOR, tahvil, hisse senedi getirileri ve mortgage oranları gibi geleneksel finans göstergeleri, zincir üstü türev ürünlere dönüştürülerek blokzincir üzerinde sunulacak. Bu yaklaşım, geleneksel finansın dijital varlıkları benimsemesinden öte, blokzincir yapılarının klasik piyasalara yayılmasını amaçlayan yenilikçi bir paradigma olarak dikkat çekiyor.

Tiger Research, raporda pozisyon verilerini değerlendirerek türev enstrümanların sadece getiri sağlama aracı değil, aynı zamanda piyasalardaki risk iştahını ölçen *psikolojik göstergeler* olduğunu belirtiyor. Önümüzdeki dönemde Boros benzeri çok sayıda zincir üstü türev platformunun piyasaya çıkması beklenirken, bu trendin DeFi ekosisteminin olgunlaşmasını ve geleneksel finansla daha derin bir entegrasyonu hızlandıracağı öngörülüyor.