Dijital varlık yatırımının erişilebilir hale gelmesiyle birlikte, kripto para piyasasının *ilk uzun vadeli yükseliş döngüsü*, yani ‘süper döngü’ne girme ihtimali tartışılıyor. Bu olasılık, kurumsal sermaye girişleri ve Web3 endüstrisinde artan işlem türleri sayesinde gündeme gelirken, geleneksel dört yıllık *Bitcoin(BTC) yarılanma döngüsü* teorisinin geçerliliğini yitirebileceğine dair analizler de yapılıyor.
Eğer 'süper döngü' gerçekleşirse, Bitcoin başta olmak üzere önde gelen kripto paralar geçmişte olduğu gibi yarılanma merkezli fiyat hareketlerinden farklı bir seyir izleyebilir. Bu olası döngünün merkezinde yalnızca Bitcoin değil, aynı zamanda *Ethereum(ETH)* da yer alıyor. Özellikle, Ethereum varlığı açısından dünya lideri konumundaki madencilik şirketi Bitmain Immersion Technologies, süper döngünün *fitilini Wall Street’in blokzincir benimsemesinin ateşleyeceğini* savundu.
Bitmain’e göre ilk belirleyici etken, Wall Street’te blokzincir teknolojisine yönelik geçiş süreci. Şirket, geleneksel finans sektörünün blokzinciri etkin biçimde kullanmaya başlamasıyla birlikte *Ethereum’un kurumsal düzeyde benimsenmesinin hızla artacağına* dikkat çekti. Bu bağlamda, BlackRock(BLK) şu anda hem Bitcoin hem de Ethereum ETF’leri üzerinden yıllık yaklaşık 260 milyon dolar (yaklaşık 3,6 trilyon ₩) gelir sağlıyor. Bu durum, kurumsal talebin yapısal olarak genişlediğine işaret eden güçlü bir gösterge niteliğinde.
Ancak süper döngü beklentilerine tamamen iyimser yaklaşımlar da yok değil. Wall Street’ten bazı yatırımcılar hala temkinli davranıyor. ABD merkezli büyük yatırım bankası Citigroup(C) ise Ethereum için 2024 yılı sonu fiyat hedefini 4.300 dolar (yaklaşık 5,9 milyon ₩) seviyesinde belirledi. Bu, Ethereum’un 24 Ağustos’ta ulaştığı 4.953 dolarlık (yaklaşık 6,8 milyon ₩) tüm zamanların en yüksek seviyesinden daha düşük bir hedef olarak dikkat çekiyor.
Finans dünyasındaki yaklaşım farklarına rağmen, kripto para piyasası şu anda *mevzuata tabi fonların kalıcı biçimde dahil olduğu bir yapısal dönüşüm* sürecinden geçiyor. Ethereum’un süper döngüye girme potansiyeli artık sadece iyimser bir beklenti değil; teknoloji adaptasyonu ve düzenleyici altyapıdaki ilerlemelerle gerçekleşebilecek bir senaryo olarak değerlendiriliyor.
Yorum 0