Bitcoin(BTC) tarihi zirvesi olan 126.198 doları aşarak büyük ilgi toplarken, Japonya merkezli halka açık şirket Metaplanet’in bu yükselişi avantaja çevirebileceği ve uzun vadede Toyota’yı geride bırakarak *Japonya’nın en değerli şirketi* olabileceği ileri sürüldü.
Kripto para analisti Adam Livingston, yayımladığı son raporda Metaplanet’in 2027’ye kadar yaklaşık 210.000 adet Bitcoin biriktirmesi durumunda, 2030 yılında piyasa değeri açısından Toyota’yı geçebileceğini öne sürdü. Livingston’ın analizine göre şirket, Bitcoin piyasasındaki yükselişi güvenli adımlarla takip ediyor ve stratejik olarak bu varlığı biriktiriyor.
Analist, Bitcoin’in 2030’a kadar 1 milyon dolar seviyesine ulaşacağı varsayımıyla, Metaplanet’in bu süreçte tutacağı 210.000 BTC’nin değerinin en az 210 milyar dolar olacağını hesapladı. Ayrıca piyasa primini yansıtan yaklaşık 1,5 kat çarpanla Metaplanet’in toplam şirket değerinin 315 milyar dolara kadar çıkabileceğini iddia etti.
Livingston, Toyota’nın aynı dönemde ortalama yıllık %5–8 oranında büyüyeceğini varsayarak, Metaplanet’in bu performansı geride bırakmasının mümkün olduğunu belirtti. Bu öngörülerin yalnızca optimistik tahminlere değil; Bitcoin’in kurumsal yatırım çekiciliği ve ETF piyasasındaki gelişmelere dayandığını da vurguladı.
Gerçekten de benzer bir iyimserlik sektörde geniş bir kesim tarafından paylaşılmakta. 50T Fund kurucusu Dan Tapiero, Bitcoin’in küresel düzeyde kurumsal bir varlık olarak kabul görmesi durumunda, uzun vadede 1 milyon dolara ulaşabileceğini ifade etti. Bu görüş, BlackRock’un Bitcoin ETF’i IBIT’nin sadece bir gün içinde 1 milyar dolarlık yeni fon girişi yakalamasıyla da destekleniyor. Bu gelişme, kurumsal talebin ne derece güçlü olduğunu açıkça gösterdi.
Livingston ayrıca Metaplanet’in Bitcoin birikiminin 2027 sonrasında da devam edeceğini ve bu nedenle 2028 ya da 2029’da dahi şirketin Toyota’yı geçebileceğini savundu. Şu an sunduğu senaryoların aslında oldukça *temkinli* olduğunu belirten analist, Bitcoin’e yönelik bu agresif yatırım stratejisi ve piyasanın büyüme potansiyeli göz önüne alındığında çok daha hızlı bir değişim yaşanabileceğini de ekledi.
Metaplanet ve Toyota kıyaslaması yalnızca şirket büyümesiyle sınırlı değil; aynı zamanda Bitcoin’in küresel kabulüyle de doğrudan ilişkili. Son dönemde finansal kurumlar ve merkez bankaları Bitcoin’i döviz rezervi ya da stratejik varlık olarak değerlendirmeye başladıkça, BTC’nin *dijital altın* kimliği daha da pekişiyor.
İlk bakışta fazlasıyla iddialı görülebilecek bu öngörüler, güncel piyasa duyarlılığı ve kurumsal yatırımların yönü göz önüne alındığında, Metaplanet gibi ileri görüşlü şirketlerin klasik sanayi devlerini geride bırakabileceği ihtimalini her geçen gün daha da gerçekçi kılıyor.
Yorum 0