Ripple’ın CTO’su David Schwartz: 'İlk internet deneyimim XRP Ledger’a ilham verdi'

Ripple’ın Baş Teknoloji Sorumlusu David Schwartz’tan nostaljik paylaşım: “İlk internet deneyimim XRP’yi doğurdu”

Ripple’ın baş teknoloji sorumlusu David Schwartz, internetin ilk zamanlarında yaşadığı kişisel bir deneyimini paylaşarak sosyal medyada büyük ilgi topladı. Kısa süre önce X platformunda düzenlenen bir teknoloji tartışmasında konuşan Schwartz, internetle ilk buluşmasının XRP ve Ripple ekosisteminin doğuşuna doğrudan ilham verdiğini söyledi.

Tartışmanın fitilini, Solana(SOL) projesinin danışma kurulunda yer alan ve aynı zamanda X’in ürün başkanı olan Nikita Bier ateşledi. Yaklaşık 610 bin takipçisine “İnterneti ilk kez kullandığınız anı hatırlıyor musunuz?” diye soran Bier’e, Schwartz dikkat çekici bir yanıt verdi. Schwartz, yaptığı paylaşımda, ilk deneyimlerinin “DOS başlangıç dosyasını düzenlemek, 14 disketlik SLS Linux üzerinden SLIP bağlantısı kurmak ve bang path adı verilen yönlendirme adreslerini ezberlemek” gibi işlemler içerdiğini belirtti.

David Schwartz, bu erken dönem deneyimlerin kendisine 2011 yılında XRP Ledger’ı geliştirme fikrini verdiğini anlattı. Bir yıl sonra, 2012’de Jed McCaleb ve Arthur Britto ile birlikte bu projeyi resmen hayata geçirdi. Schwartz’ın temel amacı, Bitcoin(BTC)’in performans ve ölçekleme sorunlarını aşarak daha hızlı ve verimli bir dağıtık defter (blockchain) oluşturmak oldu.

Bugün XRP Ledger, tıpkı bilgi internetinin sağladığı devrim gibi, ‘değerin interneti’ vizyonunu gerçekleştirmeye odaklanmış durumda. Özellikle kripto paralar ve blokzincir teknolojisi, küresel değer transferi anlayışını kökten değiştiriyor. Bu dönüşüm, 2008 finansal krizinden sonra merkezi yapılar karşısında doğan alternatif arayışlarla paralellik gösteriyor. Ripple, bu vizyon doğrultusunda düzenleyici kurumlarla uyumlu olacak şekilde yol haritasını sürekli güncelliyor.

Son dönemde ise XRP Ledger’a hem ‘mahremiyet koruması’ hem de ‘sorumluluk’ sağlayan *sıfır bilgi kanıtı (Zero-Knowledge Proofs)* özelliği eklenmesi planlanıyor. Ayrıca, *yerleşik bir kredi protokolü* de sistem içine entegre edilecek. Bu hamleler, XRP ekosisteminin merkeziyetsiz finans (DeFi) alanında da kurumsal kullanım için olgunlaştığını gösteriyor.

Kriptografi ve blokzincir alanındaki hızlı gelişmeler ışığında David Schwartz’ın geçmişe yönelik bu hatırlatması sadece nostaljik bir anı değil, aynı zamanda ileri görüşlü bir teknolojik sezginin kanıtı olarak yorumlanıyor. Bir zamanlar bir disket ve birkaç komut satırıyla başlayan bu yolculuk, günümüzde trilyonlarca lira değerindeki küresel bir blokzincir ekosistemine dönüştü. XRP ve XRP Ledger’ın önümüzdeki 10 yılda ne denli etkili olacağı ise, Schwartz’ın yıllar önce hayal ettiği ‘değerin interneti’ vizyonunu ne ölçüde gerçekleştireceğine bağlı olacak.