Ripple(XRP), son dönemde kripto para piyasasında yaşanan düzeltmenin etkisiyle bir kez daha ciddi bir değer kaybı yaşadı. Önceki destek seviyelerinin kırılması ile birlikte kısa süreli bir toparlanma görülse de, üzerindeki ‘satış baskısı’ devam ediyor. Hem Ripple/Tether(USDT) hem de Ripple/Bitcoin(BTC) işlem çiftlerinde teknik yapıların bozulması, fiyatın ilerleyen günlerde daha da düşebileceğine işaret ediyor.
Ripple, USDT paritesinde Ağustos’tan bu yana izlenen ‘düşen takoz’ formasyonunu aşağı yönlü kırarak, potansiyel yükseliş senaryosunu geçersiz hale getirdi. Kısa vadede 1,25 dolar seviyesine kadar gerileyen fiyat, aynı gün içinde 2,00 dolara toparlanmayı başarsa da şu anda uzun vadeli yükseliş kanalının alt sınırında tutunmaya çalışıyor. Teknik göstergeler de olumsuz sinyaller veriyor. Hem 100 günlük hem 200 günlük hareketli ortalamalar ‘direnç seviyesi’ olarak çalışırken, göreli güç endeksi (RSI) ise 36 civarında yönsüz seyrediyor. Eğer 2,00 dolarlık destek yeniden kırılırsa fiyatın bir sonraki hedefi 1,25 dolar olabilir. Öte yandan 2,70 doların aşılması ise sınırlı da olsa bir ‘yükseliş sinyali’ olarak değerlendirilebilir.
Bitcoin paritesinde ise ‘zayıf görünüm’ daha belirgin. Ripple, kısa süre içinde 2.000 satoshi seviyesinden 700 satoshiye kadar hızlı bir düşüş yaşadıktan sonra yeniden yükselerek uzun bir ‘düşüş fitili’ oluşturdu. Şu anda 2.000 satoshi civarındaki destek üzerinde işlem görse de hareketli ortalamalar aşağı eğilimli seyrettiği için grafik genel olarak ‘negatif bir yapı’ ortaya koyuyor. RSI göstergesi ise ‘aşırı satım bölgesi’nden hafif toparlansa da 40 seviyesinin altında kalmaya devam ediyor; bu da yükselme potansiyelinin sınırlı olduğunu gösteriyor. Mevcut destek seviyesinin kaybedilmesi halinde düşüş, 1.500 satoshiye kadar devam edebilir. Aksi yönde bir dönüş için ise 2.500 satoshinin aşılması gerekiyor.
Ripple’ın bu son düşüşü yalnızca XRP’ye özgü değil; kripto piyasasındaki genel ‘oynaklık artışı’ ile doğrudan ilişkili. Uzmanlar, satış baskısının ‘uzun vadeye yayılabileceğini’ belirtiyor ve orta-uzun vadeli yatırımcılara ‘risk yönetimi’ çağrısında bulunuyor. Özellikle ana destek seviyelerinin kırılma ihtimali, hem türev hem de spot piyasalarda daha fazla baskı yaratabilir. Bu nedenle basit teknik tepkilerle yetinmek yerine, ‘yapısal toparlanma’ sinyallerine odaklanmak gerektiği vurgulanıyor.
Yorum 0