SIGN, on-chain kimlik ve yönetişimle blockchain tabanlı dijital devlet altyapısı kuruyor

K1 Research, 24’ünde yayımladığı raporunda, *SIGN* isimli projenin *on-chain yönetişim* ile *kimlik doğrulama* alanlarını birleştirerek sınır ötesi dijital altyapı kurma stratejisini mercek altına aldı. Araştırma, SIGN’ın finans ile yönetişim arasında köprü görevi görerek, yönetişim katmanında bir ‘*USDC rolünü üstlenme potansiyeli*’ taşıdığını vurguladı.

Rapora göre SIGN, yüzlerce blokzincirin rekabetine sahne olan finans alanı yerine, *kimlik doğrulama* ve *yönetişim* gibi henüz doygunlaşmamış sahalara odaklanarak benzersiz bir pozisyon kazandı. Proje, ulusal dijital kimlik, sosyal yardım, mülkiyet hakları gibi alanları entegre şekilde yönetmek üzere tasarlandı. Üç temel katmandan oluşuyor: *egemen blokzincir*, *doğrulama ağı (Sign Protocol)* ve *yazılım tabanlı dağıtım sistemi (TokenTable)*.

SIGN’ın altyapısı, detaylı pratiklik gözetilerek oluşturuldu. Örneğin, *egemen Layer 2 blokzinciri*, hükümet politikalarına göre özelleştirilebiliyor; ayrıca adres bazlı kısıtlama ve blokzincir seviyesinde KYC gibi işlevleri destekliyor. Bu yapı, *devlet blokzincirlerinin ulusal yönetim altyapısında temel defter olarak benimsenmesini* mümkün kılabilir. K1 Research, SIGN’ın bazı ülkelerle bu konularda aktif görüşmeler yürüttüğünü raporladı.

Sign Protocol, *on-chain kimlikler, eğitmen belgeleri, mülkiyet sertifikaları* gibi çeşitli onaylanabilir verileri işlemeye olanak tanıyor. Sadace bir DID (merkeziyetsiz kimlik) çözümü olmakla kalmayan bu yapı, tam teşekküllü devlet altyapıları için uygun bir mimari sunmasıyla öne çıkıyor. Özellikle *ZK (sıfır bilgi ispatı)* teknolojisinin entegrasyonu sayesinde hem *veri mahremiyeti* hem de *güvenilirlik* sağlanabiliyor.

TokenTable ise kamu finans harcamalarında *şeffaflık* ve *verimlilik* sağlayan bir sistem sunuyor. Bu yapı yalnızca sosyal yardım veya sübvansiyon dağılımını otomatikleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda *makroekonomik kontrol aracı* olarak da hizmet ediyor. Örneğin, yapay zeka destekli tüketim analiziyle bireysel satın alma kuponları oluşturmak ya da sağlık geçmişi temelinde sigorta ödemelerini otomatik şekilde düzenlemek mümkün. K1 Research, bu sistemin *programlanabilir ekonomik politika uygulamalarını* mümkün kıldığını belirtti.

Araştırma ayrıca, SIGN altyapısının gelecekteki *AGI (genel yapay zeka)* için güvenlik ve regülasyon çerçevesi oluşturabileceğini savundu. SIGN ile yapay zekaların kullandığı verilerin kaynağı doğrulanabilir veya şüpheli veri akışı engellenebilir — bu da tehlikeli yapay zekalara karşı *kontrol mekanizması* oluşturulmasını mümkün kılar. Bu yönüyle SIGN, *devletlerin sınırlarını aşan sorunlara çözüm sunabilecek ulusötesi bir yönetişim altyapısı* olarak dikkat çekiyor.

SIGN’ın ekonomik potansiyeline de değinen K1 Research, mevcut *tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV)*’nin yaklaşık 700 milyon dolar seviyesinde olduğunu ifade etti. Ancak SIGN’ın, *USDC’in arkasındaki şirket Circle ile benzer biçimde*, devlet düzeyinde temel işlevleri blokzincire aktardığı göz önüne alındığında, değerinin buna oranla çok daha fazla olabileceğini kaydetti. Araştırmada, SIGN'ın potansiyel piyasa değerinin onlarca milyar dolara ulaşabileceği tahmin edildi.

SIGN, radikal bir devrim yerine, *devletle uyum içinde sistemleri dijitalleştirmeyi* hedefleyen *pragmatik bir çözüm* olarak konumlanıyor. Sadece finansı değil; *doğrulama ve yönetişim süreçlerini de blokzincirleştirmeye* çalışan bu yaklaşım, teknolojiyle sadece merkeziyetsiz değil, aynı zamanda *alternatif bir yönetim düzeni* inşa etmenin de mümkün olduğunu gösteriyor. SIGN’ın dijital çağda *egemenlik, kimlik ve varlık* kavramlarını yeniden tanımlamaya yönelik bu deneyi, geleceğin *küresel yönetişim yapıları* için bir temel oluşturabilir.