Paxos, yanlışlıkla 300 trilyon PYUSD bastı: Tüm token'lar yakıldı

Amerikalı blokzincir altyapı şirketi Paxos, şimdiye kadar görülen en büyük hatalardan birine imza attı. Şirket, 300 trilyon adet PayPal USD(PYUSD) tokken’ını yanlışlıkla *fazladan* bastığını ve bu hatayı hemen fark ederek tümünü ‘yaktığını’ açıkladı. Paxos, bu olayın bir *iç transfer hatasından* kaynaklandığını belirtti.

300 trilyon PYUSD gibi bir miktar, yalnızca devasa bir sayı olmakla kalmıyor. Karşılaştırmak gerekirse, ABD’nin geniş tanımlı para arzı M2 — yani mevcut nakit, mevduat ve tasarrufların toplamı — yaklaşık 21.9 trilyon dolar civarında. Bu da Paxos’un yanlışlıkla bastığı token miktarının, ABD’deki tüm para arzının yaklaşık ‘14 katı’ olduğuna işaret ediyor. Şirket, olay sonrası yaptığı açıklamada “Herhangi bir güvenlik ihlali yaşanmadı, tüm varlıklar güvende” diyerek kamuoyunu sakinleştirmeye çalıştı.

Bu olay, kripto para tarihinde türünün en ilginç örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti. Ancak benzer hatalar daha önce de yaşanmıştı. Örneğin 2023’te, Binance kendi çıkardığı Binance Ethereum(BETH) token’ını yanlışlıkla 14,5 milyar dolar (yaklaşık 2 trilyon 155 milyar TL), ardından da ek olarak 500 milyon dolar (yaklaşık 6 milyar 950 milyon TL) fazla basmıştı. Her iki hata da hemen düzeltilmişti.

Daha da geriye gidersek, 2010 yılında yaşanan ‘Bitcoin’in taşma hatası’ (overflow bug) dikkat çekiyor. Bu olayda, tek bir işlemde 92 milyar Bitcoin(BTC) üretilmiş ve bu nedenle olağanüstü bir durum olan ‘hard fork’ gerçekleştirilmek zorunda kalınmıştı.

2019’da ise Tether, 50 milyon dolar değerinde USDT oluşturmak isterken, yanlışlıkla tam 50 milyar dolarlık token üretmişti. Bu da hatanın fark edilmesiyle birlikte hemen geri alınmıştı.

Bu tür olayların ortak noktası, genellikle sistem testleri ya da işlem sırasında yapılan *insan kaynaklı hatalar* olması. Yani siber saldırı ya da dış kaynaklı bir güvenlik ihlali söz konusu değil. Ancak ‘küçük bir kod hatasının’ bile ne kadar büyük riskler doğurabileceğini açıkça gösteriyor.

Kripto para dünyası, blokzincirin sunduğu *dağıtık yapı* ve *değiştirilemez kayıt* gibi avantajlarla çalışsa da, bu sistemlere token basımı gibi merkezi unsurları yöneten kurumların hataları, ekosistem için ciddi birer ‘risk unsuru’ olmaya devam ediyor. Bu da kripto piyasasında, daha sıkı bir *yönetim* ve *otomatik denetim sistemleri* ihtiyacını yeniden gündeme getiriyor.